Meşe: “Öğretmenler güneştir!”

Meşe: “Öğretmenler güneştir!”
Türk Eğitim Sen Teşkilatlanma Sorumlusu Altuğ Meşe, Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, öğretmenlerin zor koşullarda büyük işler yaptığına dikkat çekti.
Meşe, yurdun her köşesinde cehalet karanlığını yok etmek öğretmenlerin bir güneş gibi parladığını belirtti. Meşe, “Haritada nerede olduğunu bilmediğimiz “Ücra bir köyde aydınlık bir gelecek nasıl kurulur?” diye bu minicik yavrularımıza hayatın kendisini anlatan, modern bir Türkiye hayaliyle yola çıkan, Atatürk’ün değerlerini onlara aşılayan; ücretli, sözleşmeli, kadrolu büyük-küçük ayrımı yapmadan tüm öğretmenlerimizin tebeşir tozundan çatlamış o mübarek ellerini öper ve onların hatırlandığı tek gün olan öğretmenler gününü kutlarım” dedi.
Meşe yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Yüzündeki gülüşünü; hayat şartlarının çok iyi olduğundan değil de, somut bilgiler öğrenmeye çalışan öğrencilerinin gözlerinden, istekli bakışlarından alan öğretmenlerin; değerini hala bilememenin de bilmem kaçıncı yılını kutluyoruz.
Üç dört yıl önce eğitim fakültesi mezunu öğretmen adayları mağdur olmasın diye bir kavram ortaya atıldı. Çözüm olarak düşünülen bu sistemle geleceği aydınlatması düşünülen öğretmenlerin kendi gelecekleri karartıldı. Bu sistem patlatılması gereken bir çıban durumundayken daha da yaygınlaştırıldı. Öğretmenliğin meslek değil de bir yaşam tarzı olduğunu düşünürsek yarını olup olmadığını bilmediğimiz karanlık bir geleceğe yol almış olduk.
Bir masaya aynı anda yumruğumuzu vurdurmamak için kendi camiamızda “ücretli öğretmen, vekil öğretmen, kadrosuz usta öğretici, sözleşmeli öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen, baş öğretmen” gibi çeşitli sınıflara ayırmaktalar. Yapılan bu ayırım öğretmenleri, öğrencileri ve velileri olumsuz etkilemektedir. Ders ücreti karşılığında derse giren öğretmen adaylarını yeterli bulunmayıp kadrolu öğretmen olarak atanılmıyor fakat ders ücreti karşılığı bu öğretmen adaylarına sınıf teslim ediliyor. Ya bu öğretmen adayıma kadro çok görülüyor ya da bu sınıfa kadrolu öğretmen.
Eğitimin amacı gökte dalgalanan bayrağın ve bölünmez bütünlüğüne hepimizin can vermeye gönüllü olduğu bu vatanın geleceğini garanti altına almaktır. Ülkenin bekasını emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin geleceğini garanti altına almazsak bu nasıl olabilir? Uçurumdan düşmesi an meselesi olan bir ressam, karşısındaki manzaradan ne kadar keyif alabilir ve ölümsüz bir eser meydana getirebilir ki.
Derdi sinek öldürmek değil de bataklık kurutmak olan eğitimciler olarak son dönemde Türk Milletini derinden etkileyen bazı olayların da uzun vadede çözümü olduğunu biliyoruz. İleride daha da vahim olaylar yaşamamak ve tüm toplumu derinden etkileyen büyük çalkantılara karşı koymak ancak ve ancak iyi eğitilip yetiştirilmiş bir toplum sayesinde gerçekleştirilebilir. Sağlam toplum da kahve köşelerinde okey taşlarının sesleri arasında devlet kurtarmacılık oyunundan çıkan fikirlerle değil, eli adam gibi kalem tutan, kanıtlanabilir bilgiyi işleyen, ileriyi görebilen genç beyinler sayesinde oluşturulur.
Yeryüzünde kurulmuş tüm eski devletlere bakın. Eğitim sistemi sağlam olan devletler iyi yöneticilerin yanı sıra nitelikli, onurlu, şerefli yurttaşlar yetiştirdikleri için dimdik ayakta kalmışlardır. Ne zaman ki cehalet eğitim kurumlarına girmeye başlamış işte o zaman devlet çökmüştür. Çok gerilere bakmaya gerek yok. Irak’ı yıkan Amerikan bombaları mı yoksa cehalet mi? Bu sorunun cevabı sizi daha da aydınlatacaktır.
Binlerce yıldır onlarca medeniyeti bağrında saklayan bu toprakların sahibi Türk Milletinin öğretmenleri olarak; Vatanını, Milletini, Bayrağını seven, gerektiğinde bu uğurda canını seve seve veren, “Gaflet, delalet ve hıyanet içinde olanlara” karşı uyanık ve gözü pek gençler yetiştirmek için Yüce Atatürk’ten aldık emri; “ Öğretmenler! Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır.”
Siz bunları okurken ülkenin geleceğine yön vermeye çalışan emektarlar olarak görevimizin başında içten kutlamalarınızı kabul ediyor ve bizler de diğer tüm emekçi arkadaşlarımızın öğretmenler gününü kutluyoruz.”