Marzinç: Tehlikeli Atık Projesidir! Başbakan Bunun Neresindedir?

Oğlum Amaç Bursalı’nın Babalar Günü’nde getirdiği Ümran Avcı’nın Kum Saati’ni okurken telefonum çaldı. Arayan Mustafakemalpaşa’daki İlkadım Gazetesi’nin sahibi yeğenim Mehmet Bursalı’ydı.
            Mustafakemalpaşa’nın geleceği adına çırpınan, kusursuz bir çevreci diyebileceğim gazeteci kardeşim: “Abi Çördük atmacalarıyla uğraşırken üç kat daha büyük bir belayı görmezden gelmiyormuyuz? Marzinç’çiler aldı başını gidiyor” dedi.
            Gücünün yettiğince direnen ve doğruları halkla paylaşmayı görev sayan Mehmet Bursalı’nın haklılık payı yüksekti. “Kirliliği görmezden gelirseniz, siz de kirlenirsiniz” tümcesi geçti aklımdan.
            “Çördük Zaferi” rehavete mi düşürdü ne?
            Oysa Çördük’te iki ay önce yaşadığımız saldırı olası çevre katliamı için dolanan zincirin küçük bir halkasıdır.
            Gerçek anlamda mücadele verilmesi gereken ise “İçimizdeki İrlandalılar” aracılığıyla böbrek yataklarımıza girmeye çalışan ve Başbakan’ın da arkasında olduğu söylenen Marzinç’tir.
            Yeğenimin üstü kapalı serzenişinden sonra hemen araştırmaya başladım: İnternette pek görünmemesine karşın, bir aylık koşuşturmayla Marzinç’le ilgili çok ilginç bilgi ve belgelere ulaştım.
            Mustafakemalpaşa’nın belki de geleceğini yutmaya hazırlanan Marzinç: Çolakoğlu Metalurji A.Ş., Demir Çelik Endüstrisi A.Ş., İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım A.Ş., Kaptan Demir Çelik Endüstirisi A.Ş., Kroman Çelik Sanayi A.Ş.’nin bir araya gelerek oluşturdukları firmanın kısa adıdır. Merkezi: Beşiktaş-İstanbul’dur.
            Beş kuruluşun 23.02.2007’de kıydıkları nikâhla doğan Marzinç’in Mustafakemalpaşa’ya sızma planlarının ilk adımı OSB’ye 200 dönümlük yer tahsisi için verdiği 16.10.2008 tarihli dilekçeyle başlarken, daha önce aynı amaçla gittikleri Marmara Ereğlisi ve Sakarya Kaynarca’dan nasıl kovulduklarını bilmemizde yarar vardır.
            01.04.2002 tarih ve 24710 sayılı Resmi Gazete’de yer alan, Organize Sanayi Bölgesi Uygulama Yönetmeliği’nin 93. Maddesine göre Marzinç’in Mustafakemalpaşa’da konuşlanması söz konusu olamaz. Olursa bit yeniği var demektir.
            Aksi halde Bursa Nilüfer OSB’ye başvuran benzer bir firma durumundaki Mar Endüstriyel A.Ş.’ye; “Tehlikeli Atık Geri Kazanım Tesisi” olması nedeniyle izin verilmemesinin belgesi durumundaki tapu gibi örnek ne işe yarar?
            Trakya’da “Ergene Havzası 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı”na takılan Marzinç, aynı kriterleri taşıyan “Bursa Mustafakemalpaşa 2020 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı”nı nasıl geçecek? Geçerse, “Akıllı olun bunun arkasında Başbakan var” şeklindeki söylentiler doğrulanmış olmayacak mı?
            Yasaların-Yönetmeliklerin antin-kuntinle çiğnendiği anlaşılmayacak mı?
            Öncelikle bilinmesi gereken, Marzinç: “Tehlikeli Atık Geri Kazanım Projesidir.” Bu nedenle, Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğünün 11.12.2007 tarihli yazısıyla Marzinç’e, Marmara Ereğlisi Sultanköy Beldesi’nde izin verilmemiştir.
            Bakanlığın olumsuz yazısı ortadadır. Bu gerçeği görmezden gelmek, görevi kötüye kullanmak demek değil midir?
            Marzinç’in, taşıdığı özellikleriyle, üç ürün alınabilen birinci sınıf tarım topraklarının göbeğinde, mevcut yasa ve yönetmeliklere göre “Zehir Deposu” kurması olanaksızdır.
            Ramsar Sözleşmesi kapsamındaki Uluabat Gölü, Kirmasti Deresi, dünyaca ünlü yarış atlarının yetiştirildiği Pansiyon Hara’sı (Baba Kuruş’un torunları safkan arap atları), 15 bin yıl öncesi bulgulara rastlanılan ve kazısı halen süren Paşalar Antik Kent Müzesi, “Marzinç’in Tehlikeli Atık geri kazanım Projesi”ne engeldir.
            Bu konuda resmi kurumlarımız ne diyor biliyor musunuz? Birlikte okuyalım: İl Sağlık Müdürlüğü görüşünün son paragrafında;  “Kirletici vasfı yüksek tesislere izin verilmemesi esastır.”
            Meteoroloji Genel Müdürlüğü görüşünün son paragrafında; “Mevcut hava kalitesinin korunabilmesi ve civarda bulunan tarım ve yerleşim alanları üzerinde olumsuz etki yaratmaması için OSB alanı içerisinde yer alacak sanayi tesislerinin bölgedeki yağış ve nem oranı göz önüne alındığında asit yağmurlarının oluşumuna yer açarak baca tozu atığı oluşturacak sanayi tesisine yer verilmemelidir.”
            T.C. Bayındırlık ve İskân Bankalığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü ile Bursa Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü görüşlerinde; “Tevsii OSB alanı 19.01.1998 tasdik tarihi Bursa 2020 yılı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda Mustafakemalpaşa planlama bölgesi sınırları içerisinde kalmaktadır. Bu ilçenin tarımsal niteliği yüksek tarım topraklarına sahip olması nedeniyle OSB’lerde kirletici sanayinin yer almaması ön görülmüştür.”
            T.C. Çevre Bakanlığı’nın görüşü; “Mustafakemalpaşa OSB tevsii alanı için yerinde yapılan incelemeye göre söz konusu alanda; Bölgenin nem oranının yüksek olması nedeniyle asit yağmurlarına neden olabilecek nitelikte emisyon çıkaran sanayilere yer verilmemesi.”
            Yer seçiminin sonuç bölümü; “OSB alanı içinde baca tozu atığı oluşturacak sanayi tesislerine yer verilmemesi uygun görülmüştür.”
            T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 30.12.1999 tarih 014887 sayılı Mustafakemalpaşa tevsii OSB alanı ile ilgili yazının son sayfası 2. paragrafında 19.01.1998 tasdik tarihli Bursa 2020 yılı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve Plan Hükümlerinin 4.1.3.2. maddesinde yer alan hususlar ile 2. sayfanın 5. paragrafında; Kurulacak sanayi tesislerinin baca filtre sistemlerine mutlaka uygun olması, bölgedeki yağış ve nem oranı göz önüne alındığında; asit yağmurlarının oluşumuna yol açacak baca tozu atığı oluşturacak sanayi tesislerine yer verilmemesi gerektiği özellikle vurgulanmıştır.
            Daha da önemlisi; Mustafakemalpaşa Organize Sanayi, tarım topraklarına zarar vermemek için fiziki olarak zor ve fazla ekim yapılmayan yüksek bir yerde kurulmuştur. Buna karşın OSB’de su ve atmosfere etki yapacak tesislerin kurulması ile Mustafakemalpaşa’daki dünyaca tanınmış tarım ve gıda markaları olan “TAT, SEK, SÜTAŞ, YORSAN, MERKO, MASTERPLANT, MARTAŞ, DEMKO, AGROMAR, SYNGENTA” ve diğerleri zarar görecektir. Atmosferle birlikte bu bölgedeki tarım ve hayvancılık olumsuz yönde etkilenecektir.
            Ayrıca, Mustafakemalpaşa’da kurulacak olan bu işletmenin ham maddesi atıklardan, cüruftan, baca tozundan hiç yoktur. Taşıma yöntemi ile gelecek olan bu ham madde (tehlikeli atık ve baca tozu) oluştuğu yerlerdeki çevre felaketini de beraberinde getirecektir. Kirliliği; Mustafakemalpaşa’daki tarım ve hayvancılığın gıda merkezine taşıyacaktır. Bu da, ülke ekonomisinde önemli yer tutan Mustafakemalpaşa’nın dünyada doğallığı bozulmamış yüzde 15’lik ender görülen yeşil alanlarının yok olmasına neden olacaktır.
Bunları, AK Parti dönemindeki devletin sağduyulu bürokratları söylüyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, mızrak çuvala sığmıyor.
MARZİNÇ, “DEMİR-ÇELİK” İÇİN BAŞVURDU, NASIL BACA TOZU OLDU?
Marzinç, OSB’ye 16.10.2008 tarihli dilekçeyle başvuru yaparak 200 dönüm yer istedi. Burada, “Demir-Çelik, Çinko ve Metalik Demir Üretimi” yapılacağını duyurdu.
            Kaymakam Adem Saçan Başkanlığı’nda sözde toplanan OSB yöneticileri: Adnan Gültaş, Hayri Öztetikler, Ahmet Büyükçivici, Şenol Önal, Şeref Erdoğan, Orhan Tezsezen, Refik Tükenmez, Tekin Girgin, Cemal Yavuz ve Erdem Yalçın her nedense hiçbir araştırma yapmadan Marzinç’in yer başvurusuna evet demek için adeta yarış yaptılar. İlk 11’de oynayanlar, 11.11.2008 tarihinde kapı kapı dolaştırılan “Karar Defteri”ne imza atarlarken Mustafakemalpaşa’nın geleceği konusunda “Utanç Tablosu” oluşturdular.
            Bu arada büyük bir sessizlik ve bir o kadar da gizlilik içinde geçen üç ay boyunca sürekli ofsaytta yakalandılar.
            Mustafakemalpaşa’nın geleceğini düşünmek zorunda olan OSB yöneticileri sanıyorum örneği Marzinç’çiler tarafından hazırlanan akıl almaz bir karara daha imza atarak Vahdettin’i bile solladılar.
            Böylece, 26.02.2009 tarihli ilginç bir kararla Mustafakemalpaşa’nın geleceği ipoteklenirken, “Baca Tozu/Tufal, Tehlikeli Atık Geri Dönüşüm Projesi”ne de izin verilmiş oldu.
Buyrun cenaze namazına.
OSB’nin başarılı yöneticilerinin (!) neye imza attıklarına geçmeden önce 14.02.2009 tarihindeki kırılmaların başladığı Mustafakemalpaşa Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerini kısaca gözden geçirelim:
            Kaymakam Adem Saçan’ın, Marzinç için yanıp-tutuşan Adnan Gültaş’ı yeniden Oda Başkanı yapabilmek adına nasıl ter döktüğünü anımsayalım… 08.05.2009 tarihinde yapılan OSB seçimlerinde Erhan Onar’ın önünü kesmek için aynı tavırları ısrarla sergilemesine soru işareti koyalım…
            Yeri gelmişken, “Demir-Çelik Üretimi” yapacağını söyleyerek başvuran Marzinç’e 26.02.2009 tarihinde altın tepsi içinde sunulan, “Baca Tozu/Tufal Geri Kazanım Tesisi” kararının alınmasından 15, Oda seçiminden bir gün önce, “Erhan bak, bu bize geldi. OSB yada Oda’da kullanabiliriz. Tercihi bize bıraktılar” sunumuyla ortaya çıkan, bal köpüğü rengindeki, henüz plakası takılmamış, 75 milyarlık Mercedes Vito’yu kim gönderdi?
            Erhan Onar’ın elinin tersiyle itmesinden sonra İ.K. tarafından geri alınan Mercedes kimlerin, kimlere doğum günü hediyesiydi?
            Nereden tutulursa tutulsun mızrak çuvala sığmıyor.
            Adnan Gültaş, Kaymakam Adem Saçan’ın çok çalışmasına karşın seçimi yitirdi. Ancak şaibeli kararlar, seçim kargaşası sırasında kotarılmış oldu. Yangından mal kaçırırcasına alınan tehlikeli kararlarla Marzinç’in önü işte bu dumanlı havada açıldı.
            Eski Belediye Başkanı Hayri Öztetikler’in şaibeli kararlardan rahatsızlık duyduğunu, Marzinç’le ilgili araştırma yapılmasını istediğini, 02.04.2009 tarihli noter kanalıyla imzasını geri çektiğini, Şenol Önol’un ise “Baca Tozu” sürprizine imza atmadığını söylemeden geçmeyelim.
            Yasaları yönetmelikleri zorlayarak kurulmak istenen Marzinç’in üreteceği “Baca Tozu/Tufal” ne demekmiş isterseniz biraz da uzmanların bu konuda söylediklerine bir göz atalım: Asit yağmurlarıyla inen kirlilik; toprağı kısa sürede çoraklaştırır. Verimi düşürür. Zehir, tüm canlı hayvan türlerinin ölümüne neden olur. İnsan üzerinde kısırlık yaratır. Sakat doğumlara sebebiyet verir. Yüzde 100 kansere yol açar. Yaşamı kısaltarak yaşanmaz kılır.
            Bursa Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Kimya Mühendisi Senem Emek, Marzinç konusunda bakın ne diyor: “Söz konusu tesisin kurulmasıyla, kayda değer hiçbir atığı olmayan Mustafakemalpaşa yakın gelecekte tehlikeli atık çöplüğüne dönüşecektir. Mustafakemalpaşa’nın tehlikeli atığı olmadığı için böyle bir tesise ihtiyacı yoktur. Ayrıca tesisin 200 bin ton baca tozu işleyeceği, oysa Aliağa Demir Çelik Tesisleri’nin 100 bin ton baca tozu atığı verdiği bilinmektedir. Geriye kalan 100 bin ton baca tozunun başka şehirlerden taşınacağı ortaya çıkmaktadır. Marzinç’e benzer bir örnek verecek olursak, Kayseri’de çinko üretimi yapan ÇİNKUR ismindeki bir firmanın çevre ve insan üzerindeki olumsuz etkileri görülmüştür. Üniversitelerce ve araştırmacılarca bu bölgede yapılan incelemeler sonucunda, insanlarda, ağaçlarda ve toprakta kirliliğin somut etkileri saptanmıştır.”
Bunlar uzmanların söyledikleri ve internette dolaşan bilgiler!
            Görünen o ki, sonuç çok önemli olmaktan da öte. Öyleyse “Kara Perşembe”nin sorumluları kör müydü, sağır mıydı diye düşünebilirsiniz.
            Bu kadar saflığı ben de çözebilmiş değilim.
            Üstelik bu konuda Bursa Milletvekili Ali Koyuncu’nun gönderdiği bir “Uyarı Yazısı” var ortada. 26.02.2009 tarihli ilginç kararın alınmasından birkaç gün önce Ali Koyuncu imzasıyla OSB Müdürü Fikret İlter’e gönderilen yazıda özetle bakın nasıl uyarılar yer alıyor?
            “Marzinç tehlikeli Atık Geri Kazanım Projesidir… OSB Uygulama Yönetmeliği’nin 93. Maddesine göre değerlendirme yapılması olanaksızdır…
…….
-Presesde kullanılacak su miktarlarında çelişkiler vardır…
-Yer seçiminde alternatif saha araştırılması niçin yapılmamıştır? Niçin bu saha tercih edilmiştir? Ergene Havzası’nda olumsuz karar verilirken baz alınan kriterler bu sahada ortadan kalkmış mıdır?”
Koyuncu’nun sorularının yanıtsız kaldığı çok açık ve çok çarpıcıdır. Bu yazı nasıl olur da hiç dikkate alınmaz?
            Ali Koyuncu’nun, OSB yöneticilerini uyarmayla kalmadığını ve el çabukluğu ile alınan kararlarla bir hayli yol kat eden Marzinç’le ilgili sıkıntıları Başbakan’a bizzat aktardığını da biliyoruz.
Hayret doğrusu. Şaşırmamak elde değil. Ali Koyuncu’yu severiz yada sevmeyiz, ayrı konu. Ali Koyuncu’nun buradaki duruşuyla önemli bir görev yapmaya çalıştığının hakkını vermeliyiz.
            08.05.2009 günü işbaşına gelen OSB yöneticilerinin Marzinç’in yarardan çok zarar vereceğini dillendirmeye başlamalarını umut verici görmeliyiz. Hatta sevindirici bulmalıyız.
            Marzinç Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ayhan İleri, amaçlarının kâr olmadığını ve kendi tesislerinden çıkan baca tozlarını işleyeceklerini söylerken, OSB Başkanı Erhan Onar ise bu projenin mevcut yasa ve yönetmeliklere göre gerçekleşmesinin olanaklı olmadığının altını çiziyor. Tehlikeli atıkların geri dönüşümünün söz konusu olan yerde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Onar, Mustafakemalpaşa’nın önünün karartılmasına göz yummayacaklarını ileri sürerek, Marzinç’in başvurusunun iptali için 26.05.2009 tarihli dilekçeyle, Başbakanlığa ve Çevre Orman Bakanlığı’na konuyu aktardıklarını duyuruyor.
            OSB Başkanı Erhan Onar, Mustafakemalpaşalıların endişelenmemelerini ancak kirliliğe karşı uyanık olmalarını istiyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.