Kurtulan, kurtulamamaktan korkuyor!

Asalak deyince; kendinden başka canlılara zarar vererek yaşayan kan emiciler gelir aklımıza…
İşsiz-güçsüz… İtilmiş-kakılmış… Ayyaş-mayyaş… Nahoş-birhoş…
Kısaca; toplumun dışladığı, yardıma ihtiyaçlı acınası insancıkları anımsarız. Meczup diyenler de oluyor böylelerine.
Kabul görmemişliğin ezikliği içinde büyüyenlerde sıkça rastladığımız bu tipler, dikkat çekebilmek için her meydanda ahkâm kesmeye çalışır.
Çünkü fark edilmeyi ve kendilerine değer verilmeyi isterler.
Bunlar, her alanda uzmanlaşmış gibi çıkış yapar.
Kemik atılmasa bile bol bol havlar.
Böylelerine yapılacak bir şey olmadığı için fazla da önemsenmemelidir.
At gözlüğü takanlar
Asıl konumuza dönelim ve at gözlüğü takanlara bir kez daha anımsatalım:
Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan’ın usulsüz ihale yaptığını kim çıkardı ortaya?
AK Partili Meclis üyeleri!
Bu ihaleyle Belediye’nin 2 trilyona yakın zarar ettiğini ve iptal edilmesi gerektiğini kim istedi?
AK Partili Meclis üyeleri!
İki Belediye Başkan Yardımcısına, Meclis Kararı alınarak belirlenen 2 bin TL maaşın dışında 500’er TL daha usulsüz ödeme yapıldığını kim çıkardı ortaya?
CHP İlçe Başkanı Gürkan Esen!
Hani İlkadım iftira atıyordu.
Gereğini yapmayan Sadi Kurtulan ne dedi?
“Adalet gereğini yapacaktır. Yargı gerçekleri aydınlatacaktır. İhale yasalara uygundur. Başkan yardımcılarına yapılan ek ödemeler kanunlar çerçevesindedir.”
Bu, profesyonelce kıvırmaktır.
Kim haklı? Tekzip bile yapılamadığına göre,  AK Parti Meclis üyeleri ve CHP İlçe Başkanı haklı!
At gözlüğü takanlara göre ortada iftira var!
Bu durumda yapılması gereken nedir biliyor musunuz?
At gözlüğü takanlar da iyi okusun!
Bir; Sadi Kurtulan yargıdan korkmuyorsa, Cumhuriyet Savcılığına gider, kendisine iftira atıldığını söyler ve iftiracılar hakkında şikâyetçi olur. Böylece biz de yargı önünde hesap vermiş oluruz.
Kurtulan kendisi hakkında dava açılmasını isteyerek, dolaylı yollardan yargının önüne taş koymaya çalışmaz.
İki; Sadi Kurtulan aklanmak istiyorsa, arap sabunu kullanmaz. Öncelikle İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş ister.
Korku var ya korku, dağları sardı.
Kurtulan bu yolların ikisini de düşünmez.
İftira atıldığını ileri sürerek yargıya gitse, gerçeklerin ortaya çıkma olasılığı çok yüksek. Ters dönebilir. Bulgurdan da olabiliriz kaygıları frene basmayı gerektiriyor.
İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş istense riskli. Aynı kapıya çıkabilir.
İşte bu sıkıntılar sarmalındaki Kurtulan kurtulamamaktan korktuğu için bilinçli olarak yanlış adreslerde dolaşıyor. Kafa karıştırmak için de at gözlüğü takanları devreye sokuyor.
At gözlüğü takan zurnanın son delikleri ne zırvalıyor? Daha doğrusu ne zırvalamıyor ki. Çoban salatasına benzeyen zırvalamalardan doğrusunu söylemek gerekirse pek de birşey anlaşılmıyor.
Biz, “Yolsuzluğu AK Partili Meclis üyeleri ile CHP İlçe Başkanı çıkardı” diyoruz ve adresi somutlaştırıyoruz.
Aymazlar mı, ayyaşlar mı? “Hayali insanların üzerine yıkılan genel haber ve iftira”dan söz ediyor.
Bir yerde de, “Bir gün yalan haberden davalı konumuna düşebilirsiniz” deniyor.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Yolsuzluklarla ilgili haberimizi kendileri doğruluyor. Demek ki bu güne değin yalan haber yapmamışız.
Zorlamayla zırvalama bu kadar olur!Sahibinin sesini mırıldanmaya çalışan, ancak onu da yüzüne, gözüne bulaştıran böylelerine beyin özürlü demeyip de ne diyebiliriz ki!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.