Kuraklığa karşı alınacak önlemler belirlendi

Sulama Birliği ile Ziraat Odası’nın ortaklaşa düzenlediği panelde küresel ısınma tartışıldı: Kuraklık felaketi kapıda Karacabey Ova Köyleri Sulama Birliği ile Ziraat Odası’nın ortaklaşa düzenledikleri ‘Suyun Tasarruflu Kullanımı ve Küresel Isınma’ konulu panelin beklenen ilgiyi görmemesi üzüntü yarattı. Ticaret Borsası’ndaki panele, Kaymakam Dursun Balaban, Ziraat Odası Başkanı Nuri Karaca, Süt Birliği Başkanı Mehmet Erdem’in yanı sıra köy muhtarları ile üreticiler katıldı. Açılış konuşmasını yapan Ova Köyleri Sulama Birliği Başkanı Sami Özseçen, katılımın azlığından yakındı. Son yıllardaki yağışların yeterli düzeyde olmamasından kaynaklanan büyük sıkıntılarla karşı karşıya olduklarına dikkat çeken Özseçen, “Küresel ısınmanın tehdidiyle karşı karşıyayız. Ova Köylerinin su ihtiyacını karşılayan Manyas Gölü’ne istenilen seviyede yağmur yağmadı. Elimizde sadece 60 günlük su var. Amacımız bu suyu 80 güne çıkarmak. Tabii bunun yanında, Manyas Karadere çıkışının temizlenmesi ve derin kuyuların faaliyete geçmesi gerekir. Bu dönem çiftçi için çok zorlu geçecek. Çiftçilerimiz, komşu haklarına saygılı olmalıdır. Tasarrufa özen göstermelidir. Bizler elimizdeki suyu çiftçimize en adil biçimde ulaştırmaya çalışacağız” dedi. Kaymakam Dursun Balaban, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini belirtti. Bilinçli kullanılmayan suyun çok büyük felaketleri de beraberinde getireceğini vurgulayan Balaban, “Su hayattır. Bu bilinci unutmamalıyız. Hoyratça su kullanımı büyük sıkıntıları beraberinde getirir. Çiftçi, kuraklık dönemlerinde, hangi ürünün ekilip ekilmemesi konularında uyarılmalıdır. Bu panelde öğrendiklerimizi bir kenara atmayalım. Bereketli ve bol yağışlı bir yıl diliyorum” diye konuştu. Panele konuşmacı olarak katılan Uludağ Üniversitesi Sulama Bölümü Öğretim Üyeleri Prof Dr. Ali Osman Demir ile Prof. Dr. Senih Yazgan, üreticileri tasarruflu sulama konusunda bilgilendirdi. İlk olarak konuşan Prof. Dr. Ali Osman Demir, kuraklığın inkar edilemez olduğunu belirterek, 2006 yılından bu yana istenilen yağışların yağmadığını söyledi. Metrekarede 85 kilogram yağış açığının bulunduğunu kaydeden Demir, “2006 yılında Nisan, Mayıs, Ekim ve Aralık aylarındaki yağışlarda belirgin bir azalma görüldü. Bu sıkıntı 2007 Mart ayında da devam etti. 2006 yılı verilerine göre, metre karede 85 kilogram yıllık yağış açığı meydana geldi. Bursa’da Şubat ayında şiddetli kuraklık yaşandı. Sıkıntı büyük. Bu nedenle de suyun dağıtımında ve sulamada tasarruflu olmak ön koşuldur” dedi. Kısıntılı Sulama konusuna da değinen Demir sözlerini şöyle sürdürdü; “Kısıntılı sulama, kuraklık dönemlerinde uygulanan en uygun yöntemdir. Bilimsel olarak da yararlı olduğu saptanmış bu sistemle sudan önemli ölçüde tasarruf sağlanabilir. Kısıntılı Sulama, verimde önemli azalma olmaksızın, bitkileri belirli bir gelişme döneminde ya da tüm büyüme mevsimi boyunca su stresine zorlamaktır. Her türlü bitki çeşidi için uygulanan bu yöntemi üreticilerimiz mutlaka denemelidir” Prof. Dr. Senih Yazgan ise, küresel ısınmanın çok geniş bir konu olduğunu belirterek, kıtlık kadar, çokluğun da sıkıntı olduğunu kaydetti. Türkiye’de sulamanın bilinçsizce yapıldığını belirten Yazgan, “Suyu bitiren bizleriz. Sanayicilerin olduğu kadar üreticilerin de suçu var. Yanlış sulama ve tarla uygulamaları nedeniyle, başımıza gelen felaketi yeni anlıyoruz. Bundan sonra yapmamız gereken tek şey bilinçlenmek. En uygun sulama modeli olarak görülen damla sulama sistemini dahi uygun şekilde kullanamıyoruz. Sulama konusunda yönetim eksikliğimiz var. Yanlış sulamaya devam ettiğimiz sürece, kuraklık en büyük sıkıntı olmaya devam edecek” diye konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.