İsraf haramdır

İsrafın haram olduğuna dair, İslam Dininde ayet ve
hadislerin mevcudiyetine inanırdık. Yine de inanmaya devam edeceğiz ama biraz
endişeli olarak.

 2002 yılından bu
yana iktidarda bulunan AKP, görünürde İslam referanslı olarak bilinir. Fakat,
bence sadece görünür. Gün geçtikçe özlerinde öyle olmadıkları noktalar ortaya
çıkmaya başladı.

Örneğin, AB’ye girme görüntüsü altında, Türk Ceza Kanununda
zinayı suç kapsamına alan  madde;
AB’nin  itirazı üzerine, Başbakan
Erdoğan’ın Brüksel’den verdiği talimat 
üzerine, mezkür madde apar topar 
kanun metninden çıkarıldı.

Halbuki İslam Peygamberinin veda hutbesinde belirttiği dört
büyük günahın birisi olarak  “zina”
gösterilmiştir.

Kendilerini İslamcı olarak lanse  eden malum çevreler, İran ve Saudi
Arabistan’dan ithal ettikleri “faizsiz bankacılık” modeli ile; faizsiz
bankacılık faaliyetlerine giriştiler. Tezleri ise, faizin haram olduğu idi.
Propagandalarında “faiz geliri yiyenlerin, yevmil  kıyamette karınlarının ateş ile dolacağını”
ifade ettiler. Fakat “faizsiz finans” kurumu olarak hayata geçirilen sistem,
zaman içerisinde “faizsiz bankacılık” sistemine dönüştürülmüştür.
Yanılmıyorsam, faizsiz bankacılık, sistem 
olarak Bankalar Kanunu kapsamına alınarak tam bir faizli bankalar
arasında yerlerini almışlardır.

Faizli bankaya otuz iki gün vadeli olarak yatırılan
1.000.-TL. vade sonunda 8.50.-TL. faiz getirir. Faizsiz banka olduklarını iddia
eden mezkûr finans kurumlarına otuz iki gün vadeli 1.000.-TL. vade sonunda  8.40 TL veya 8.60 TL  “kar payı” (!) getiriyor.

Faiz de veda hutbesi kapsamındaki dört büyük günahın
diğeridir. Tamam kulları aldatıyorsunuz da, Tanrı’yı nasıl aldatacaksınız.
Faizin adını kar payı olarak değiştirmek ile 
aldanmaya teşne insanları aldatabilirsiniz ama,aklı başında karakteri
sağlam insanları ve hele hele Tanrı’yı asla aldatamazsınız.

Muhalefetin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ikameti
için kiralanan yedi katlı ve yüzme havuzlu binanın aylık kirası konusunda
verdiği soru önergesine, ilgili Bakanlıkça verilen cevapta; iki yıllık anlaşma
yapıldığı, aylık kirasının yakıt ve diğer masrafları hariç 39.000.-TL olduğu ve
bir buçuk yılda toplam 702.000.-TL kira ödendiği ifade edilmiştir.

Dışişleri Bakanına tahsis olunmuş, Dışişleri Konutu
mevcuttur. Fakat mezkur konutta, Çankaya Köşkünde yapılan restorasyon  çalışmaları nedeni ile Cumhurbaşkanı  oturmaktadır. Çankaya Köşkü’nün neresi nasıl
eskimiş ise, uzun bir zamandan beri devam eden restorasyon çalışmaları
neticelendirilememektedir.

Zina ve faizin haram olduğuna dair Kuran-ı Kerim’in çeşitli
surelerinde en az  on ayet bulunmaktadır.
Keza israfın da haram olduğuna dair ayet mevcuttur.

Hele hele, yatağa aç yatanların sayısında  hızla artış olduğu ülkemizde, israf
konusunda  daha da hassas olmamız
gerekmez mi?

***

BDP’li parlamenterler son günlerde iyiden iyiye gemi azıya
aldılar. Politikalarının önüne kim çıkar ise, acımasızca saldırıyorlar. Görünen
o ki, propagandalarında başarılı da oluyorlar. Doğu ve Güneydoğuda taban
genişletmesinde yol almaktalar.

İktidar ise, içeriği belli olmayan ve adı birkaç kez
değiştirilen paketin içine sıkışmış, bocalamakta. TBMM üyelikleri Anayasa Mahkemesi
kararı ile düşürülen Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un  güya siyaset yapmaları yasaklandı. Gel gör
ki, her ikisi de taban genişletmek için var gücü ile çalışmaktalar.

Doğu ve Güneydoğudan sesler biraz daha gür çıkmaya başladı.
İki dil ve Kürtçe eğitim konusunun dile getirilmesi konusundaki taleplere Genel
Kurmay Başkanlığının açıklamasına son derece sert açıklamalar gelmeye başladı.
Hoş, sade BDP’den değil, AKP’den de benzer açıklamalar geldi.

Bunlar herhalde Türk Ordusu ile, belediye bandosunu  birbirine karıştırıyorlar. Ne diyorlar?
“Efendim, iki dil ve Kürtçe eğitim konusunda görüş belirtmek, Türk Ordusu’nun
görevleri arasında değilmiş.”

Peki, Türk Ordusu’nun görevleri nelerdir? Açıklayıverin de
Türk Milleti de öğreniversin.

Yeni yılın, bütün insanlığa mutluluk getirmesini dilerim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.