Harita Okumak

Sayfalar dolusu yazıyla, saatler süren konuşmayla anlatamadığınız bilgileri bir grafik, bir karikatür ya da bir fotoğrafla anlatabildiğiniz olur. Harita okumak da öyledir.
Aslına bakarsanız haritacılık bir bilimdir. Harita okumak da öyle. Ancak harita üzerinde öyle bir grafik anlatım yaparsınız ki en zor olayları bile kolayca anlatırsınız. Son yıllarda seçimler sonrası partilerin ağırlıklı olarak oy aldıkları bölgelerin renkli olarak işaretlendiği Türkiye haritası çok şey anlatıyor. Ülkemizde kitap ve gazete okuma oranlarını gösteren harita da çok ilginç ve seçim haritası ile kitap gazete okuma haritası neredeyse bire bir aynı.
Aslında bu türden haritaları her konuda yapmak ve başka değerlerle karşılaştırmak gerek. Örneğin okuma yazma ve eğitim seviyesi haritaları, feodal düzenin sürdüğü bölgeler haritası, kadın cinayetleri haritası, çocuk gelinler haritası, çocuk ölümleri haritası, göç haritası, mevsimlik işçiler haritası, doğal afetler haritası gibi…
Bu günlerde bizi çok daha fazla ilgilendiren bir konu daha var ki, ülkemizi bekleyen büyük tehlikeyi anlatabilmek için mutlaka konuyu harita üzerinde görmek gerekiyor. Emperyalizmin yıllardır peşinde koştuğu “Kürdistan” yaratma projesini gerçeğe dönüştürebilmek için Irak’tan sonra Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt bölgesi yaratarak “Kürt koridoru” adı altında bu kukla devletçiği Akdeniz’e bağlamak. Yıllardır sözü edilen koridorun ne anlama geldiğini harita üzerinde görmeden bizi bekleyen tehlikenin ne olduğunu anlayamayız.
Aylardır söz edilen “Kobani ya da Ayn-el Arap” , Tek Abyad gibi bize yabancı isimleri ve bu bölgeleri ele geçiren gurupları harita üzerinde yerleştirdikten sonra koridorun adım adım nasıl oluştuğunu görebiliriz. Türkiye’nin silah ve lojistik destek sağladığı IŞİD’in kolayca çekildiği yerlere PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin yerleşmesi ile birleşiveren Kürt bölgelerini harita üzerinde görüverince gözlerimiz açılır mı?
Türkiye’deki “açılım” politikalarına paralel olarak Suriye’deki PKK’nın lideri durumundaki Salih Müslim’i Ankara’da ağırlama politikaları, “Biji Obama” sloganları arasında Türkiye topraklarından geçirilen PKK-peşmerge kuvvetlerinin ABD uçaklarının desteğinde “Kürt koridorunu” nasıl kendi ellerimizle hayata geçirdiğimizi anlamak için böyle bir haritayı okumak gerekiyor.
Emperyalizm, pek çok şeyi gizlemeden, apaçık yapıyor. Sevr haritasının çizildiği günden, İtalya’da ya da ABD’de NATO toplantılarında subaylarımızın önüne “Kürdistan” işaretli bölge haritaları açıldığında “paranoya” diyenler, şimdi gerçek karşısında afallamış görünüyor. Çimento fabrikalarımızı sattığımız Fransız şirketinin dağıttığı ajandaların arkasındaki haritalarda da aynı işaretlemenin yer alması da kimseyi uyarmamıştı.
Dileriz bu türden harita hayata geçmeden tehlike görülüp gerekli önlemler alınır. Yoksa yakın geçmişte “kırmızı çizgimiz” olarak adlandırılan “Kürdistan” ile komşu oluruz. Sözde solcularımız da ABD projesinin parçası olduğunu anlar. Ancak, şişeden çıkan “cini” bir daha geri sokamazsınız.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.