Grip aşısının tarihine dikkat!
Grip aşısının tarihine dikkat!
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) bildirimi doğrultusunda bu yıl için hazırlanan grip aşısındaki suşlardan (bakteri veya virüsün farklı alt türlerinin, aralarında genetik farklılıklar bulunan grupları) biri geçen yılınkinden farklı olduğu için, geçen yılki aşının bu yıl kullanılması durumunda koruma işlevini yerine getirmeyeceği bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı İnfeksiyon Hastalıkları Ünitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, eylül ve ekim aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının çok görüldüğünü söyledi.
Her iki hastalığın da viral olduğunu, nezleye ”rhino” virüsünün yol açtığını kaydeden Ünal, ”Burun mukozasında çoğalan bu virüs hapşırık, burun akıntısı, ateş ve bir miktar halsizlik ve bitkinlik yapar. Ancak bu hastalıkta ateş fazla yükselmez ve kas ağrısı olmaz” dedi. Gribe yol açan ”influenza” virüsünün ise hem boğaz ve burun mukozasında hem de akciğerde çoğaldığını, daha yaygın ve sistemik bir hastalık yaptığını anlatan Ünal, bu hastalıkta hapşırık, öksürük, 40 dereceyi bulan ateş, halsizlik, bitkinlik ve çok şiddetli kas ağrısı görüldüğünü bildirdi.
Nezlenin kendiliğinden 2-3 gün içinde iyileştiğini; istirahat, bol sıvı, dengeli beslenme ve ateş düşürücü ilaç önerildiğini kaydeden Ünal, gribin ise daha ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Gripten aşıyla da korunulabileceğini bildiren Ünal, ”Grip aşısı, çocukluk döneminde belirli bir takvime göre yapılıp tamamlanan aşılardan farklıdır. Çünkü yıl içinde genetik yapısında değişiklik meydana gelen grip mikrobu, geçen yıl için hazırlanan aşıda bulunmayabilir. Her yıl hangi virüsün salgın yapacağı DSÖ tarafından belirlenir. Bu yıl için tespit edilen virüslerden ikisi aynıyken, H1N1 antijenlerini içeren, Solomon adalarından 2006’da izole edilmiş A grubundan yeni bir suş önerildi. Aşı firmaları da bu yıl için DSÖ’nün bildirdiği bu suşları içeren yeni aşılar ürettiler. Bu yıl gribe karşı koruma sağlanmak isteniyorsa bu aşıdan yaptırılması gerekir” dedi. koruma işlevini yerine getirmeyeceği bildirildi.