Etleri imha ettim!

Karacabey’de zehirli etleri aldığı iddia edilen çiftliğin
sahibi olayı öğrendikten sonra, bir ton 700 kilo eti yakarak imha ettiğini
söyledi.

            Konuyla
ilgili bir açıklama yapan çiftlik sahibi Şeref Alkan, “Bana gelen şahıslar,
ellerinde et olduğunu bunları ekonomiye kazandırmak istediklerini söyledi. Ben
de kabul ettim. Bin ton 700 kilo burger köftesi, kanat, tavuk gibi ürünler
aldım. Olayı öğrendiğimde yakarak imha ettim. Şahıs, elinde 7 ton etin daha
olduğunu söyledi. Ben de buzhanem olmadığı için sonra getirmesini söyledim”
dedi.

Suç duyurusunda bulundum!

Üzerinden dolandırıcılık yapıldığını ifade eden Alkan,
“Sabah adliyeye giderek bana etleri getiren kişi hakkında suç duyurusunda
bulundum. Kangallarda ise hiç bir problem yok. Kendim yerim onlara yedirmem”
şeklinde konuştu.

            Öte yandan
imha edilecek etleri, Gebzeli firmanın verdiği Balıkesirli Zeybek Katı Atık
Yönetimi Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nin yetkilileri de köpek çiftliğine
geldi. 

İddialara açıklık getiren Zeybek Katı Atık Tesisi’nin
sahibi Hasan Büyükmertoğlu çarpıcı açıklamalarda bulundu.

            Bakterili
etlerin Karacabey’deki Madımak Kangal Üretim Çifliği’nde köpeklere
yedirilmesinin çok doğru ve yerinde bir karar olduğunu savunan Büyükmertoğlu,
“Bu etleri köpekler yemeseydi sucuk yapılıp piyasa sürülecekti. İnsanlar
gönül rahatlığı ile Burger King’e gidip hamburger yiyebilir. Ben, çocuklarıma
da burada yemek yemelerini söylüyorum, bir sakınca görmüyorum” dedi.

            Balıkesir’in
Adnan Menderes Mahallesi’ndeki bir apartman dairesinde bulunan şirketinin 1994
yılında kurulduğunu ifade eden Büyükmertoğlu, 2003 yılından beri düzenli katı
atık sahalarının işletilmesi ve arıtma çamurların bertarafı işlerinde
danışmanlık hizmeti verdiklerini kaydetti.

            Büyükmertoğlu,
Burger King’in hamburger tedarikçisi Fasdat Gıda yetkililerince Nisan 2010
tarihinde, kendilerine ellerinde son tüketim tarihi geçmiş hamburger etlerinin
usulüne uygun olarak imhası için teklif geldiğini söyledi.

            Teklifin
ardından bu etlerin yem fabrikalarında değerlendirmek için yaptıkları
araştırmadan olumlu sonuç alamadıklarına dikkat çeken Büyükmertoğlu, “Daha
sonra bu etleri toprağa gömmek için belediyelere müracaat ettik. Ancak
belediyeler sahalarının olmadığını söylediler. Burada bir atık var bunun bir
şekilde yok edilmesi gerekiyor. Bir yere gömüp doğayı kirletmektense bir
şekilde yok edilecek. Araştırmamızda bu tür atıkların en güzel domuz
çiftliklerinde yok edilebileceğini öğrendik. Fakat bu girişimimiz de sonuçsuz
kaldı. Çünkü domuz çiftliklerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından
ruhsatlarının iptal edilerek kapatıldığını öğrendik. Balıkesir’de de bir domuz
yetiştirme çiftliği vardı. Bu çiftlikteki yaklaşık 3 bin domuz Balıkesir’deki
hastane, askeriye ve ağır bakımın bütün atıklarını yok ediyordu. Bu çiftlik
kapanınca bu atıklar nereye gitti? Böyle bir boşluk doğdu. Aslında bunun yok
edilmesi hepsinden iyi. Domuzu Müslümanlar sevmiyor ama ekolojik dengenin
korunması için bu hayvanların çok faydası var” dedi.

Kimse bize hastalıklı
et olduğunu söylemedi

Daha sonra yaptıkları bir araştırma neticesinde virüslü
etlerin Bursa’nın Karacabey ilçesindeki Madımak Kangal Üretim Çifliği’nde
köpeklere yedirilmesi için girişiminde bulunduklarını aktaran Büyükmertoğlu,
olumlu cevap alınca etleri buraya götürdüklerini dile getirdi.

            Konuyu
Fasdat Gıda yetkilileri ile paylaştıklarının altını çizen Hasan Büyükmetroğlu,
“Firma yetkilileri bize ‘Etleri köpeklere yedirebilirsiniz, yeter ki
insanlar yemesin’ yanıtı verdi. Bunun üzerine çiftlikteki yetkililerle 1 Mayıs
2010 tarihinde sözleşme imzaladık. 12 tonluk etlerin üç kamyonu Gebze’den bir
kamyonu ise İzmir bölgesinden geldi. İlk parti etler 3 Mayıs 2010 tarihinde
geldi. Daha sonra 29 Haziran, 14 Temmuz ve 18 Ağustos’ta da kalan etlerin kalan
kısmı geldi. Fasdat Gıda yetkilileri, üç gün önce etlerin geleceğini bize
bildiriyordu. Bizim suçumuz yok, şeffaf bir şirketiz. Eti alıp insanlara
yedirmedik, bunu en uygun şartlarda yok ettik. Bize hastalıklı et demediler,
sadece günü geçmiş et olduğunu söylediler, bu tutanaklarda var” diye
konuştu.

Köpekler hastalanmadı
aksine şaha kalktı

Bundan sonraki süreç hakkında da bilgi veren Büyükmertoğlu,
eğer Fasdat Gıda yetkililerince ‘etlerin köpeklere yedirilmesinde sakınca
yoktur’ denilmesi halinde işlerine devam edeceklerini dile getirdi.
Büyükmertoğlu, usulsuz bir iş yapmadıklarını savundu.

            Tarım ve
Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in, “12 bin kilogramlık bakterili etin
köpeklere yedirilmek suretiyle imha edildiğini inandırıcı bulmuyorum”
açıklamasına da yanıt veren Büyükmertoğlu, etlerin çiftlikteki 70 tane dev
cüsseli kangal cinsi köpek tarafından tüketildiğini kaydetti.

            Her bir
köpeğin yaklaşık 250–300 kilogram ağırlığında olduğunu hatırlatan Zeybek Katı
Atık Tesisi’nin sahibi Hasan Büyükmertoğlu, şöyle devam etti: “Bu dev
hayvanlar günde 10-15
kilogram et tüketiyor. Bunlar kaniş köpeği değil, her
birini üç kişi ancak zapt edebiliyor. 50 köpek günde 500 kilogram et
tüketirse, bu da ayda 15 ton et demektir. Bu hayvanlar bahsi geçen eti üç aylık
bir süreçte tüketti. Gelen et hayvanlara yetmedi bile, hayvanlar şuanda aç
durumda. Bu Fasdat Gıda ile üst firmanın arasında yaşanan bir sürtüşme. Bu
sürtüşme beni ilgilendirmiyor. Benim görevim sadece danışmanlığını yaptığım
firmaya yardımcı olmaktır. Ortada bir cenaze var, bunun bir şekilde gömülmesi
lazım. Burada bir çare üretilmesi lazım. Biz en güzel çareyi bulup uyguladık.
Bu zamana kadar köpeklerin yediği etlerden dolayı bir hastalık olayı yaşanmadı.
Aksine hayvanlar şaha kalktı, semiz oldular. Biz bu işi yapmaya devam edeceğiz.
Fasdat Gıda yetkilileri bize, ‘bundan sonra gelen etleri köpeklere yedirme’
diyene kadar her gönderilen eti köpeklere yedireceğiz.”

Gerekirse saçından
sürükleyip getireceğiz

Yaşanan olaydan büyük ders çıkardığını ve bundan sonra
etlerin çiftliğe ziraat mühendisi ve sağlık teknisyenlerinin gözetiminde
götürüleceğini söyleyen Büyükmertoğlu, önemli bir ihmale de dikkat çekti.

            İlçe Tarım
Müdürlüğü’ndeki görevlilerin bazen çiftliğe gelmek istemediğini bilgisini veren
Büyükmertoğlu, “Bundan sonra gerekirse bu arkadaşların kolundan, saçından
tutup sürükleyerek çiftliğe getireceğiz. Artık görevli arkadaşların gözetiminde
bu işlemleri yapacağız. Bu arkadaşlar biraz gevşek davrandı, bizim de hatamız
vardı. Gerekirse zor kullanıp götürmemiz lazımdı. Bundan sonraki süreçte böyle
bir sorun yaşamamak için görevlileri yanımıza alacağız.

            İnsanlar
etler zehirli diye şüpheye düşmesin. Gönül rahatlığıyla Burger King’e gidip
hamburger yiyebilirler. Ben çocuklarıma da söylüyorum gidip yemelerini ben de
yerim, bir sakınca görmüyorum. Fasdat Gıda doğru bir iş yaptı bu eti geri
göndermedi. Geriye gönderseydi belki de bu etler sucuk olacaktı. Bu etleri
köpeklere yedirmekle en doğru hareketi yaptı” şeklinde konuştu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.