Dünya Engelliler Günü’nde Engelliler Eğitim Hakkından Yoksun!

Dünya Engelliler Günü’nde Engelliler Eğitim Hakkından Yoksun!
Eğitim Sen Karacabey Temsilcisi Salih Tunç, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ile ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’de engellilerin, başta eğitim ve istihdam hakları olmak üzere pek çok haklarından mahrum bırakıldığına dikkat çekti.
Dünya’da 600 milyonun, Türkiye’de ise 8 milyonun üzerinde engellinin bulunduğunu belirten Tunç, “BM Engelli Hakları Sözleşmesi, engellilere “sosyal” yaklaşımı öngörmektedir. “Sosyal” yaklaşım, engellileri toplumun çeşitliliğinin bir parçası ve kendi kararlarını verebilecek bağımsız insanlar olarak ele alır ve sorunun merkezine engelliyi değil, engellinin yaşamına normal bir şekilde devam etmesine engel o-lan çevresel etkenleri koyar.
Bu yaklaşım devlete engellinin, yaşamına normal bir şekilde devam edebilmesi için çevresel güçlükleri ortadan kaldırma, onun toplumsal yaşama rahatlıkla katılabilmesi için gerekli her türlü düzenlemeyi yapma yükümlülüğü verir. Ülkemizde engelli mevzuatına damgasını vuran yaklaşım ise “tedavi edici” yaklaşımdır. Bu yaklaşım engelliliği daha çok engelliden kaynaklı ve tedavi merkezli bir sorun olarak görür; engellileri “normal” yurttaşlardan farklı ve “korunmaya muhtaç” eksik kişiler olarak algılar. Bu yaklaşım devletin yükümlülüklerinin önemli bir kısmını görünmez kıldığı gibi engelliler açısından ayrımcılığın çeşitli biçimlerine de yol açar.
Özürlülerin sorunları önemsenmiyor
Türkiye’de engellilerin normal hayatlarına devam edebilmelerinin en önemli ön koşulu olan eğitim hakkına erişimde ciddi güçlüklerin bulunduğuna dikkat çeken Salih Tunç, “Engellilerin eğitim hakkı konusunda ciddi bir devlet ve hükümet politikası bulunmamaktadır. Ayrıca eğitimde ticarileştirme ve piyasalaştırma uygulamaları, engellilerin eğitim hakkına erişimini daha da güçleştirmektedir.
Özel eğitim için gerekli bilgi, hizmet ve fiziksel çevre koşullarının özel eğitim kapsamında olan çocuklar için henüz yeterince ulaşılabilir hale getirilmemiştir. Eğitimde fırsat eşitliği gerçekten sağlanmak isteniyorsa öncelikle ilk, orta ve yükseköğretimden yararlanmalarının kolaylaştırılması gerekir.
Özel eğitime uygun nitelikte okul ve kurumlar yetersizdir. Bu alana yönelik ciddi bir planlama yoktur. Özürlülerin sorunları önemsenmemektedir. Eğitime ayrılan payın geneline bakıldığında, bu gerçeği görmek mümkündür” diyerek sözlerini noktaladı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.