Dikta ve emperyalist saldırılar sona ermeli!

Eğitim Sen,
Libya’daki vahşete dikkat çekti:

Karacabey Eğitim Sen İlçe Temsilciliği, Libya’da
yaşanılanları şiddetle kınadıkları duyurdu. Diktatör ve emperyalist saldırılara
karşı olduklarını belirten Eğitim Sen, bu savaşın durdurulmasını istedi.

Kaddafi’nin kendisine yönelik yapılan gösteriler nedeniyle
Libya halkına işkence ettiğini öne süren Eğitim Sen İlçe temsilcileri, “Kaddafi,
halkın iş, ekmek ve özgürlük taleplerini şiddetle ve katliamla bastırmak
istiyor. Bu tutumuyla Kaddafi yönetimi Libya’yı bir iç savaşa sürüklemiştir.
Libya’da yaşanan bu durumu bahane eden emperyalistler, bir süredir hazırlığını
yaptıkları askeri müdahale konusunda düğmeye bastılar. BM’nin desteğini
arkasına alan ABD, Fransa ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist
koalisyon, bir haftadır Libya halkının üzerine roket, füze ve bombalar
yağdırıyor.

            Emperyalist
saldırı ve terör koalisyonunun söylediklerine inanacak olursak, onlar, Libya
halkını Kaddafi’nin “zulmünden” kurtarmak için bunu yapıyorlar. Kaddafi’nin
Libya’daki sivillere yönelik katliamlarını durdurmak istiyorlar. Libya’ya
demokrasi ve özgürlük götürecekler.

Oysa aynı sözleri, yani bu büyük emperyalist sahtekarlığı
ve ikiyüzlülüğü daha önce de görmüştük. Başta bölge halkları olmak üzere bütün
dünya halkları ABD başta olmak üzere bu canavarların halklara nasıl kan
kusturduklarını Irak ve Afganistan’ın işgali sırasında yaşayarak gördüler. Ayrıca,
Libya’nın bombalanmasında başı çeken Fransa’nın, bir zamanlar Kongo halkına
nasıl “demokrasi ve özgürlük ? ” götürdüğü gerçeği hala hafızalarda tazedir.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da halklar bir süredir gerici diktatörlere karşı
mücadele veriyorlar. Tunus ve Mısır’da halkın mücadelesi diktatörlerin
devrilmesiyle sonuçlanırken Kaddafi direnmeye devam ediyor. Açıktır ki
diktatörlükleri yıkan ve yıkacak olan halkın mücadelesidir. Hiçbir gerekçe,
politika veya güç, halkın gücünün önüne konamaz, yerine geçirilemez.

Türkiye’yi yönetenler timsah gözyaşı dökmekten
vazgeçmelidir

Hükümetin bu süreçte 24 Mart Perşembe günü TBMM’nde kabul
edilen teskereyle ve bunun sonucu Libya açıklarına gönderilen savaş gemileri ve
savaş uçaklarıyla güya silah ambargosunu denetlemek adına örtülü olarak bu
emperyalist saldırıya yeşil ışık yakmış olması ve el altından örtülü destek
vermesi kabul edilebilir bir tutum değildir.

            Dün
“NATO’nun Libya’da ne işi var” diyen Başbakan Erdoğan bugün, “Müdahale işgale
dönüşmemelidir” diye açıklama yapıyor. Yaptıkları uyarıları dinlemediği için
Kaddafi’yi suçlayarak “bizi dinlemeyenin başına bunlar gelir, sana müstahaktır”
demeye getiriyor.

            Türkiye
halkı ise çarpıcı bir gerçeği yabancı ajansların geçtiği haberlerden öğreniyor.
Türkiye’nin Libya Büyükelçiliği, ABD, İngiltere ve İtalya’nın Libya’daki
diplomatik temsilciliğini üstlenmiş bulunuyor. “Koruyucu güç, hami devlet”
olarak ABD’ye diplomatik hizmet veriyor. Bu tutumuyla  AKP hükümeti bölgede ABD’nin çıkarlarının
bekçiliğine soyunduğu gerçeğini bir kez daha göstermektedir.

Buradan herkese sesleniyoruz;

*Hükümet tarafından, emperyalist müdahale karşısında açık
ve net bir tutum izlenmeli, emperyalist saldırganlığa hayır denmelidir.

*Libya’ya yapılan askeri müdahalenin derhal son bulması
gerektiğini açıklanmalıdır.

*Türkiye’nin Libya Büyükelçiliği ABD, İngiltere ve
İtalya’nın Libya’daki diplomatik temsilciliğini üstlenmekten vazgeçmelidir.

Sonuç olarak;

Emperyalist
saldırı derhal son bulmalı, emperyalist güçler bütün bölgeden elini çekmeli, Libya
halkı ve bölge halkları kendi kaderlerini kendileri tayin etmelidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.