Dalga Geçerler

Dalga Geçerler
11 Ekim 2007 tarihi sözde Ermeni Soykırımı Türkiye için bir milat oluşturmaktadır.
Tasarı Temsilciler Meclisi Dış İşleri Komisyonundan geçerken Kaliforniya Milletvekili Brand Sharman “Türkiye birkaç gün bağırır-çağırır sonra kızgınlık biter” dedi. Türkiye ile dalga geçti.
Yalan mı söyledi, gerçek değil mi? 90 yıllık haklı davamızı savunamadık. Tehditlerle sözde Ermeni Soykırımı Tasarılarının önünü kesmeye çalıştık ve keseceğimizi zannettik.
Her devlet tasarıyı geçirirken, tehditlerimiz devam etti. Tasarı geçti. Biz de biraz öfke sonra balon gibi söndük. Şimdi kızıyoruz dalga geçiyorlar diye.
Dost bildiğimiz, dost zannettiğimiz ülkeler dahil, İtalya, Rusya, Kanada, Yunanistan, Arjantin, Almanya’nın eyaletleri, Slovenya, Avusturya, İsveç, ABD eyaletleri, İsviçre Belçika, Polonya, Litvanya, Galler, Vatikan, Kıbrıs Rum Kesimi, Hollanda olmak üzere 18 ülkenin sözde “Ermeni Soykırımı yapılmıştır” diye yasa çıkartırken neredeydik? 24 Nisan öncesi bazı TV kanallarında kendi, kendimize konuştuk. Kızımız konuştu, gelinimiz dinledi.
Avrupa’yı etkileyebildik mi? 90 yıl uzun soluklu Ermeni iddialarına karşı, kaç tane kitap yazdık? Fon mu ayırdık? Avrupa ülkelerini kendi TV’leri ile aydınlatabildik mi? Konferanslar verebildik mi?
Arşivlerimizi açıyoruz dedik. Arşivlerimizi açıp, resimleri ile beraber Avrupa’yı bilgi bombardımanına tuttuk mu? Kaç tane büyükelçi, soykırım hakkında yaptığı çalışmaları kitap haline getirdi? Kitap yazdı mı?
Yazamaz. Çünkü Türkiye’nin haklı davasını hiçbir zaman gereği gibi savunamadılar.
Gelecek yılarda çok daha zor durumda kalacağız. Benim ülkem bunları hak etmiyor. Torunlarımızın yüzüne nasıl bakacağız? Torunlarımız “Ülkemizi mahvetmişsiniz” derse, ne cevap vereceğiz?
Amerikalıların ifadeleri timsahın gözyaşlarıdır. Kendi ülkesinin menfaatinden başka bir şey düşünmezler. Menfaatleri için koca bir devleti mahvetmediler mi? Kadın ve çocukları dahi acımasızca öldüren, işkence yapan Amerikan askerleri değil mi?
Amerika’nın yaptığı soykırım değil midir? Kızılderililere soykırım uygulamadılar mı?
TBMM Dış İlişkiler Komisyonu, Amerika’nın Kızılderililer ile Irak’taki katliamları için soykırım kararı alsın ve Meclise havale etsin. “Nereden ince ise oradan kopsun diyen Başbakan, Meclisten bu kararı çıkartsın. Hamasi sözler değil, icraat istiyoruz.
Başbakan “Atılacak adımları değerlendiriyoruz” diyor. Fransa yasayı çıkarttığı zaman da aynı ifadeleri kullanmıştı. Ne oldu? Ortada bir şey yok. Fransa ile ticaretimiz bile 1.5 katına çıktı. Amerika’ya göbek bağı ile bağlı olan başbakandan, fazla bir şey beklemek beyhude olur. İçe dönük hamasi sözler, biraz celallenmeler, hepsi bu kadar.
Bir ülke borçlu ise, o ülkenin yapacağı fazla bir şey yoktur. Öncelikle borçlarımızı bitirmeliyiz. Borçlu olmayan ülkeler, masaya yumruğunu vurabilirler.
Türkiye yeraltı ve yerüstü serveti ile ekonomik bağımsızlığına kavuşabilir. Yeter ki istensin.
Rahmetli İnönü’nün Kızılay’dan 5 kuruşluk hesap farkını sorduğu gibi: Devletin bir kuruşu dahi aransın. Yatırımların nereye gittiği belli olsun.
Aç duralım, ancak onurlu kalalım. Kimse bizimle dalga geçmesin.
Bağımsız, onurlu bir Türkiye’de yaşamayı istemek çok mu fazla olur?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.