Cömert Başkan
Cömert Başkan
Karacabey Belediye Başkanı’nın cömertliğini bilmeyen yoktur.
Belediye Başkanı olduktan sonra üç ay içinde kondurduğu çiftliğindeki ağırlamaya başladığı konuklarının sayısı her geçen gün azalsa da cömertlik sürüyor.
Bir dönem sürdürdüğü ihtiyaçlı aile öğrencilerine burs vermeyi kaldırsa da, yardım için başvuranların özelliğine göre kucak açmayı “Vatan borcu” sayan Ergün Koç’un, DYP İl Başkanlığı’nın Bursa Özgen Çay Bahçesi’nde verdiği 2 bin kişilik “İftar Yemeği”nin sponsoru olması belirli bir kesimden mutlaka övgü(!) toplamıştır. Bunlar, Başkan’ın yardım severliğini ve cömertliğini(!) göstermektedir.
Sponsorluğu yemekteki sunucunun Koç’a yaptığı teşekkür konuşmasından öğrendikten sonra aklımıza takılan değişik sorular çıktı ortaya!
“Antalya Macerası”ndaki faturayı Belediye’ye yükledikten sonra bizdeki güvenilirliğini yitiren ve daha sonra meclis üyelerinin önünde, “Bu yanlışı düzeltmezsem, 8. kattan atarım kendimi” diye savunma yapan Ergün Koç’un tutanaklardaki “Büyük yalanı” hala ortadayken, insanın aklına ister istemez “Bu değirmenin suyu nereden geliyor” sorusunu getiriyor.
Çünkü yakın arkadaşları, Ergün Koç’un yardımseverliği nedeniyle borç içinde yüzdüğünü söylüyor.
Yine yakın arkadaşları Ergün Koç için “İyi biri ama …” diye konuşuyor.
Bağlaç olarak kullanılan “Ama” sözcüğü ikinci bir düşünceyi de beraberinde getiriyor.
Örneğin, “Şunlar, bunlar olmasa, iyi biri” denilebilir. Yakın arkadaşlarının “Ama” deyişinden güvensizlik ifadesi de çıkarılabilir.
Öyleyse, sürekli değişkenlik gösteren, bir sözü bir sözünü tutmayan Ergün Koç, “Borçlu düşünsünler” diye bilinçli borçlanıyor olamaz mı?
Aksi halde “Bu değirmenin suyu nereden geliyor?” sorusuna zemin hazırlanmıyor mu?
Öyle ya, borç içinde yüzen birinin DP İl Başkanlığı’nın düzenlediği “İftar yemeği”nin bedelini nasıl öder?
30 Eylül günü Bursa’da verilen 2 bin kişilik yemeğin ne kadarını Ergün Koç ödedi bilemeyiz.
Önemli olan neden ve nasıl ödendiğidir.
Bunların örtülü ödeneği “İmar Komisyonu ile Kültür Komisyonu” olabilir mi?
Sunucunun, sponsorluğu nedeniyle Ergün Koç’a teşekkür etmesi dikkat çekicidir. İster istemez düşündürüyor.
Karacabey Erol Onur döneminde Türkiye’nin tek borçsuz belediyesiydi. Kasa trilyonlarla doluydu.
“Paranın Cambazı” işbaşına geldikten sonra ne oldu?
Gırtlağa kadar borç!
Her şey meydanda değil mi?
Not: Geçtiğimiz Çarşamba günü akşamı, hiç istemediğim halde, Ergün Koç’la çok düzeysiz bir ağız dalaşı yaşamak durumunda kaldım. Olay yasallığı tartışılan bazı yerlerde çarpıtılarak ve değiştirilerek duyuruldu. Elbette ki yasal haklarımı kullanmayı düşünüyorum. Ergün Koç’la ilgili konu ise, yargı aşamasında olduğu için yorum yapmayı uygun bulmuyorum.