Bu iş nasıl olacak?

Bu iş nasıl olacak?
Hafızam yanıltmıyorsa 2003 yılının Aralık ayıydı. Zamanın DYP İlçe Başkanı Zeki Gülhan, 2004 yılında yapılacak yerel seçimler ile ilgili benimle görüşmek istediğini söyledi. Aramızda şöyle bir diyalog oluştu.
-Ergün Koç’u Belediye Başkanlığı’na aday göstermek istiyoruz. Bu konudaki görüşün nedir?
Ben her zamanki gibi, lafı sağa sola büktürmeden görüşümü açıkladım.
-Onun gözü parlamentoda, teklifinizi kabul edeceğini tahmin etmiyorum.
-Ben görüşeyim, kabul ettiririm.
-İyi ama, onunla seçim alacağınızı düşünmüyorum.
-İyi bir ekiple kazanırız.
-Kazansanız da partide tutamazsınız. Söz dinletemezsiniz.. Fırsatını bulduğu anda, gözünü kırpmadan iktidar partisine geçiş yapar.
-Biz parti olarak kendisine sahip oluruz.
Seçim startı alındığında DYP, Ergün Koç’u aday gösterdi. Kampanya Ergün Koç’un uçuk vaatleri ile başladı. Uçuk kaçık vaatlerin başlıcaları:
-Seçildiğinin ertesi günü 20 fabrika hemen gelecek.
-Beş bin kişiye iş imkanı sağlanacak.
-Çöp sorununa kalıcı çözüm bulunacak.
-Gölecik barajı yapılacak ve Karacabey halkı sağlıklı içme suyuna kavuşturulacak.
-Arıtma tesisleri derhal devreye sokulacak, çevre kirliliği önlenecek.
(Hepsi fos çıktı)
Karacabeylilere büyük umutlar verildi ve seçim kazanıldı. Kazanıldı ama, arkasından “Ben kazandım, biz kazandık” kavgası içten içe alevlendi. Ergün Koç, “Ben kazandım”, Parti, “Biz kazandık” diyor.
Neticede, kısa sürede kılıçlar çekildi. Kendisini aday yapan Zeki Gülhan, Başkanlık makamından zabıta eşliğinde tekme-tokat postalandı.
Belediye Başkanı DYP adayı olarak girdiği seçimleri kazandıktan sonra, parti merkezine hiç uğramadı ve partiyi yok saydı. Ergün Koç’a yakın olduğu bilinen dört belediye meclis üyesi de, partide alınacak grup kararları için gelmedikleri gibi; parti yönetimine güvenmediklerini içeren bir yazı imzalayıp gönderdi.
Kısaca, disiplinsizlik aldı başını yürüdü. Aman, “Belediye Başkanını, partimizden kaçırmayalım” korkusu ağır bastı. Ancak korkulan başa geldi. Bunlar, Ergün Koç’un eski partisi ile ilgilidir.
Şimdi gelelim yeni partisine.
AKP, Ergün Koç’a başından bu yana muhalif idi. Her defasında, Koç’un başarısız ve tutarsız olduğunu savunmaktaydı. Vaatlerinin hiç birisini yerine getirmediğini ve yaptığı işlerin şaibeli olduğunu iddia etti.
Ergün Koç da mazeret olarak, AKP’nin kendisine köstek olduğunu, AKP’nin devamlı Bizans oyunlarının içinde olduğundan dem vurmuştur. Sadece AKP’nin İlçe Yönetiminin siyasetini değil, AKP’nin tüm politikalarının aleyhinde söylemlerde bulunmuştur.
AKP’de Ergün Koç’un usulsüz harcamalar yaptığını sık sık dile getiriyordu. Hatta usulsüz harcamaların incelenmesi için AKP’li Belediye Meclis Üyeleri, iki DYP’li meclis üyesini de aralarına alarak, “İnceleme Komisyonu” kurdular ve Ergün Koç’un usulsüz harcamalarını tespit eden bir rapor hazırlayıp altına da imzalarını koydular ve gereğinin yapılması için İç İşleri Bakanlığı’na gönderdiler. Mezkur rapor yazımın ekinde sunulmuştur.
Adına ister, “İnceleme Raporu, ister, “Suç Duyurusu” densin, bu belge içerik olarak çok önemlidir. İtham edilenin gururunu fevkalede incitmesi gerekir.
Seçimlere az bir zaman kala, bir de ne görelim. Şu anda Danıştay’da bekleyen 12 ağır cezalık dosyayla suçlanan Belediye Başkanı, suçlayan partiye transfer oluyor. Transfer bedeli de; Yapılacak yerel seçimlerde adaylık vaadi. İşin garibi de, suçlayan parti de; bütün iddialarına “yarabbi şükür” diyor ve suçladığı Belediye Başkanını, 29 Mart 2009 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde başkan adayı olarak transfer ediyor.
Böyle bir alış verişin yakın tarihte tecelli ettiğini hiç görmedim. İçlerine nasıl sindirecekler bilemiyorum. Çünkü, Ergün Koç’la ilgili olarak tanzim edilen usulsüz harcama raporundan AKP İlçe Başkanı Halit Türkkan’ın bilgisinin olmaması mümkün değil. Bu denli önemli bir politik manevranın ilçe yönetiminden habersiz yürütülmesi sizin aklınıza yatıyor mu?
AKP Ergün Koç’u içine aldığına göre, Ergün Koç hakkında rapor tanzim edip, İç İşleri Bakanlığı’na gönderen mezkür meclis üyeleri ve işlemlere onay veren parti yönetiminin AKP’de olmaması gerekmiyor mu?
AKP bu açmazını vatandaşa nasıl izah edecek? Taraflar kendilerini nasıl savunacaklar? Doğru söylemek gerekiyorsa çok merak etmekteyim.
Not: Aşağıda, Ergün Koç’un partili arkadaşlarının da yer aldığı Belediye’deki 15 üyeden, 11 Meclis üyesinin imzalarıyla 28.04.2005 tarihli İç İşleri Bakanlığı’na gönderilen dilekçeyi aynen bilgilerinize sunuyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.