Birlikte kazandık!

Karacabey Eğitim Bir Sen Temsilcisi Atilla Baydar,
sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesinde büyük mesafe aldıklarını
duyurdu.

Bu konuda Eğitim Bir Sen’in büyük bir mücadele örneği
gösterdiğine değinen Baydar, “Sözleşmeli öğretmen istihdamı gündeme geldiği
andan bugüne eğitimde sözleşmeli personel istihdamına her platformda,
‘öğretmenlik mevsimlik işçilik değildir’ diyerek, öğretmenlerin kadrolu,
sözleşmeli, ücretli ve vekil olarak çeşitlendirilmesinin yanlışlığını
dillendirip, ‘bütün öğretmenler kadrolu olmalıdır’ dedik.

Sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi için Türkiye genelinde
örgütlü gücümüzü harekete geçirerek imza kampanyaları örgütledik. Meclis’e ve
Başbakan’a mektup kampanyaları düzenledik. Meclis önünde ve bütün illerde
sözleşmelilere kadro talepli basın açıklamaları ile sesimizi yükselttik. Her
açıklamamızın başına 4/B’li sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini adeta
başlangıç cümlesi yaptık. Aralık 2006’da dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelik, Temmuz 2009’da ise Nimet Çubukçu, ‘sözleşmeli öğretmenleri kadroya
alacağız’ cümlesini, yoğun baskılarımız sonucu kurdular.

Sendikamız ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan
Kurum İdari Kurulu Ekim 2009 Çalışma Raporu’nda, ‘Sözleşmeli öğretmenlerin
kadroya geçirilmesine ilişkin çalışmaların sonuçlandırılması’ kararını kayıt
altına aldık. Sürecin uzaması ve sorunun devam etmesi üzerine Milli Eğitim
Bakanı’nın kadroya geçişi tek başına destekliyor olmasının neticeye
götürmediğinden hareketle girişimlerimizi çeşitlendirerek artırdık.

Hükümete beklentilerimizi
ilettik!

Konfederasyonumuz Memur-Sen’in 4. Olağan Kongresi öncesi
Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu, Toplu Sözleşmeden Sorumlu Bakan Sayın
Hayati Yazıcı, Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, Ekonomiden Sorumlu Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan ve Başbakan Sayın Recep Tayyip
Erdoğan ile görüşerek, olayın önemini ve beklentimizi tekraren ilettik.

Bütün bu çalışmalarımız sonrasında Eğitim-Bir-Sen ve
Memur-Sen Genel Başkanı Sayın Ahmet Gündoğdu’nun Memur-Sen Kongresi’nde Başbakan
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben, ‘Geçici personel statüsünde kalıcı
hizmetler vermesi beklenen kamu görevlilerimiz, artık kendileri için de yılın
12 ay olmasını istiyorlar. Sayın Başbakanım, Memur-Sen olarak onlar adına kadro
istiyoruz. Sözleşmeli ve geçici personel istihdamına son verilmesini talep
ediyoruz. Bugün burada, sizden kadro müjdesi bekliyoruz’ şeklinde konuşmasına,
Başbakan, ‘Eğer KHK ile (Kanun Hükmünde Kararname) olabilirse, seçimden önce,
eğer mümkün olmazsa seçim sonrası yasa değişikliği yaparak sözleşmelileri
kadroya alcağız’ şeklinde yanıt vermiş ve sözleşmelilere kadro yolu
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen sayesinde sonuna kadar açılmıştı.

Diğerleri gibi
yapmadık!

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, sorunun çözümü için gayret
ederken, sorunun devam ediyor olmasından nemalanan sendikanın, bizim çözüm
gayretlerimizi gölgelemeye ve süreci manipüle etmeye çalışması, pinokyo ve
benzeri resimlerle sunması onlardan beklediğimiz davranışlardı. Tıpkı Toplu
Sözleşme Çalıştayı’na katılma kararı alıp son anda vazgeçmeleri ve sonrasında
yaptıkları gibi. Tıpkı Toplu Görüşme Masası’nda sonuna kadar devam edip
Memur-Sen’in talepleri gerçekleştiğinde aldıkları direktifle imza atmayarak
masayı terk ettikleri ve sonrasında yaptıkları gibi. Tıpkı Toplu Sözleşme isteyip
Anayasa referandumda sözleşme hakkına ‘hayır’ dedikleri gibi.

Mücadelemizde haklı olduğumuza inandık ve sonunda bunu
başardık. Mücadeleye soyunurken sadece üyemize ve onların örgütlü gücüne
güvendik. 4/B’li sözleşmelilerin kadroya geçişinde etkili gücü oluşturan 195
bin 670 Eğitim-Bir-Sen ve 515 bin Memur-Sen üyesine teşekkür ediyoruz. Bütün
sözleşmelilerin kadroya geçmesine ve sorunu sahiplenmemize vesile olan 15 bin
4/B’li sözleşmeli üyemize teşekkür ediyoruz. Üyelerimiz sayesinde, örgütlü olan
ve olmayan bütün sözleşmeliler kadro müjdesinin somutlaşmasına tanık oldular.
Hiçbir sendikaya üye olmayıp, ‘kadroyu alın, size üye olalım’ diyen
arkadaşlarımıza, ‘Biz sözümüzü tuttuk, kadronuz hayırlı olsun, sıra sizde’
diyoruz. Sorunun çözülmesini isteyip, çözümü yanlış adreste arayanlara
çağrımız, ‘Çözümün adresi ve yeriniz burasıdır’ diyor ve bütün sözleşmelileri
çözümün adresine Eğitim Bir Sen’e davet ediyoruz. Toplu sözleşmede daha büyük
kazanımlar elde etmek için sizleri emek ve özgürlük mücadelesinde güce güç
katmaya davet ediyorum” şeklinde sözlerini bitirdi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.