“Bile…”

“Merd-i Kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler”.
Osmanlı dönemi 18. yüzyıl devlet adamı Sadrazam Koca Ragıp Paşa’nın bu beyiti atasözü haline gelmiştir. Sözün bugünkü dille anlamı “Çingene erkeği yiğitliğini anlatırken hırsızlığını söyler” olarak açıklanabilir.
AKP iktidarının Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç 10,5 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısından sonra basın mensuplarının karşısına çıktığında ilginç bir sözcük kullanmış. “Bile” sözcüğü…
Arınç, geçen ay Ayn El Arap (Kobani) olaylarını bahane ederek ayaklanma çağrısı yapan HDP (Halkın Demokrasi Partisi) ile ilgili kapatma açıklaması yaparken “bile” sözcüğünü kullandı. Arınç’ın sözlerinin bu bölümü aynen şöyle:
“Bazı olayların içinde HDP milletvekilleri bizzat bulunmuşlardır. Biz, partilerin kapatılması taraftarı değiliz. Partilerin kapatılmasını imkansız hale getiren anayasa değişikliğine biz ‘evet’ oyu verirken BDP’li veya o zamanki DTP’li hiçbir milletvekili oylamaya katılmamıştı. Ama düşünün bu tür olaylarda başat rolü oynayan bir siyasi parti demokratik ülkelerde bile hayatiyet bulamaz. Burası Türkiye, biz yaşasınlar istiyoruz. O siyasi partilerin mensupları bireysel suçları bakımından yargılansın ama parti zarar görmesin istiyoruz. Ama bunu istismar etmeye de kimsenin hakkı yoktur.”
Arınç özet olarak HDP milletvekillerinin eylemlerinin demokratik ülkelerde “bile” hoş görülemeyeceğini söylerken Türkiye’nin demokratik bir ülke olmadığını kabullenmiş oluyor.
Elbette konumuz HDP’nin isyan çağrısı değil. Bu eylemleri ve eylemler sırasında meydana gelen tahribatı onaylamak gibi bir niyetimiz olmadığı, bu olayların ülkenin hayrına olmadığını biliyoruz. Üstelik bu olayların esas sorumlusu “açılım süreci” adı altında terör örgütüne yüz veren AKP iktidarıdır.
AKP sözcüsü HDP eylemlerine karşı çıkıp kapatma sözünü ederken yarattıkları “yeni Türkiye’nin” demokratik olmadığını kabullenmektedir.
Doğrudur…
AKP döneminde Türkiye’de demokrasinin “d”si bile yoktur.