Bayramdan notlar

MELTEM’in mini yorumu:
            Karacabey’de 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunun halka yansıtılamaması eleştiri konusu oldu.
            Küçük olabilir, ancak bütünü tamamlayan eksiklikleri eleştiren vatandaşlar, Cumhuriyet Bayramı’nın daha renkli yapılabileceğine dikkat çekti. Haklıydı da.
            Taha Düğün Salonu’nda Sütaş organizasyonluğunda düzenlenen görkemli kokteyl, Karacabey protokolünü bir araya getirdi. Kaymakam Dursun Balaban ile eşi Gülcan Balaban, konukları kapıda karşılarken, şehit aileleri de gecede yer aldı.
            Burada küçük bir not düşersek, salonun dolmamasını, halkın bayrama yeterince sahip çıkmamasının ayıbı olduğunu söyleyebiliriz.  Kokteyl dolup taşmalıydı..Dostane ve güzel bir atmosferde gerçekleşen kokteylin halkla bütünleşilememesi nedeniyle tepki çektiği doğrudur.. Milli bayramların birlik ve beraberliği sağlamlaştıracağı belirtilirken, bin kişilik Taha Düğün Salonu’ndaki boşluklar, doğruyu söylemek gerekirse utancımızı ortaya çıkardı.
            Programa katılan tüm konuklara teşekkür eden Kaymakam Dursun Balaban, Cumhuriyeti birlikte yücelteceğimizi ve bütünlük içinde geleceğe taşıyacağımızın altını çizdi. Daha sonra getirilen Cumhuriyet Pastası’nı Kaymakam Dursun Balaban, Garnizon Komutanı J.Kd.Yzb. Galip Erbil, Belediye Başkanı Ergün Koç ile Başsavcı Ömer Karişit birlikte kesti. Az sayıdaki konukla coşkunun doruğa tırmandırılması istenen gecede “10. Yıl Marşı”yla uçuşan bayraklarımız teselli oldu.        
            Atatürk Kültür Parkı, Taha Düğün Salonu’ndaki programın ardından Cumhuriyet Alanı’na kadar yüründü. Coşku içinde geçmesi beklenen Fener Alayı’nın nerede ve nasıl sonlanacağının belirsizliği  kargaşa yarattı. Alan’da toplanan vatandaşlar Sarten Ambalaj Sanayi’nin sponsorluğundaki havai fişek gösterilerinden sonra bayramın nasıl bittiğini anlayamadıklarını  dile getirdi.
            Cumhuriyet Alanı’ndaki belirsizlik nedeniyle halk bazı öğretmenlerle tartıştı. Halk, Alan’da ses cihazı kurulmaması ve “10.Yıl Marşı”nın söylenememesi nedeniyle burukluk yaşadı. Belediye’ye yüklenmek istedi, polis olası üzüntü verebilecek olayları büyümeden önledi.
            Vatandaşlar, “Cumhuriyet Bayramı halk içindir. Böylesine anlamlı bir günün halka indirgenememesini eleştiriyoruz. Bayram coşkusunu tam olarak yaşayamadık. Ne bir sanatçı geldi, Alan’da ne de 10.Yıl Marşı çalındı. Bu tür anlamlı günlerin bundan sonra halkla birlikte yapılmasını istiyoruz” diye yakınırken çok haklıydı.
            Gece aşağı yukarı böyle geçti.
            Gündüz yapılan kutlamalarda üç ayrı okulun bir şiirde takılıp kalmasının sorumsuzluğu ile karşılaştık. Gereksiz resmiyetten midir nedir? Soğuk rüzgarlar estiren yüzlerden, gülen insana hasret kaldık.
            Sahi bu kimin bayramı?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.