Ata: Taşeronluk hak yeme ve cinayettir
Karacabey İşçi Partisi İlçe Başkanı Ahmet Aygün Ata, taşeronluğun adaletsizlik, hak yeme ve cinayet olduğunu söyledi. Tüm dünyanın taşeronluğu kölelik sistemi olarak gördüğü belirten Ahmet Aygün Ata, AKP hükümetinin, memurluğu da taşeronlaştıran torba yasayla bir hukuksuzluğa daha imza attığını kaydetti.
İşçi Partisi İlçe Başkanı Ahmet Aygün Ata, yaptığı yazılı açıklamada, “Ne gariptir ki, ‘Taşeronluk köleliktir’ diyen Bakan, partisinin hukuksuz, adaletsiz yasasına ses çıkaramıyor. Hatta el kaldırarak ‘evet’ diyebiliyor. Görüntü başka, ses başka. Tam bir AKP siyaseti. Eski Başkanları ‘Mülk Allah’ın’ diyor, ama son 10 yıldaki trilyonları nereden bulduğunu söyleyemiyor. ‘İhale yasasına sığınarak iş isteme hakkımız var’ diyen AKP belediyeleri, 2007 yılında kendi hükümetlerinin imzaladığı AB Uyum Yasası çerçevesinde hukuksuzluk yaptıklarını bilmiyorlar.
Uyum yasaları, üye ülkelerin çıkardığı yasalardan önceliklidir. Kısaca iş alınan konuda açılacak ihalede verilecek ücret, o işe verilen en yüksek ücret üzerinden gerçekleşir. Çalışma koşulları en üst düzeyde tutulur. Taşeronların, emekçi başına 600 ile 800 TL çıkar elde ettiği düşünülürse, rantın nasıl yaratıldığı daha iyi anlaşılır. Bunların sonucunda ise Soma’daki, gökdelen inşaatlarındaki kıyımların yaşanması kaçınılmaz olur. Bu kıyımların sorumlusu da, yasalarda hukuku, adaleti gözetmeyen iktidardır.
AKP hükümetleri döneminde tavan yapan taşeronluk sistemi, bir hak yeme kurgusudur. İnsanları liralara tutsak eden anlayış, rantçılara milyonlar kazandırmaktadır. Bundan daha önemlisi iş cinayetlerini arttırmaktadır. Özel kesimler de, taşeronluk sisteminin ardına sığınarak kıyımlara ortaklık etmektedir. 2001 ile 2014 yıllar arasında taşeronluğun artmasıyla işçi kıyımları da artmıştır. Can kaybı ve sendikalaşmaya giden işçilerin işten çıkarılmalarıyla ünlenen ülkemizin bu duruma getirilmesinde ilk sorumlu AKP düşüncesidir. Sözüm ona muhalefet ve yandaş sendikalar da peşi sıra bu hukuksuzluğa, adaletsizliğe ve kıyıma katkı sağlamaktadır. Ancak bilinçli, yurtsever işçi hareketi yükselmektedir. Ülkemizin ulusal değerlerini koruma konusunda duyarlı Yatağan, Tekel eylemleri ve kararlılığı, bunun en güçlü kanıtlarıdır. Emekçilerin artık örgütlenmeye katkısı artmalıdır. Güçlü olmanın tek yolu örgütlenmekten geçer. Karşınızdaki güçler kendi örgütlenmelerini yaparken, kendileri de güç ve anlayış birliğini kesinlikle sağlamalıdır. Taşeron sisteminin sömürüleni durumundaki işçi kardeşlerimiz, kurulmaya başlanan ve sayıları gün geçtikçe artan taşeronluğa direnmek için savaşan derneklere destek vermelidir. Giden yalnızca emekleri değil, uğruna savaştıklarını söyledikleri çocuklarının geleceğidir. Yurttaşlarımızın verdiğimiz tabloya bakarak küçük bir ilçe bazında insan yitirmemize neden olan çalışma koşullarının sonuçlarının ne olduğunu anlaması gerekmektedir. İnsan canı bu kadar ucuz değildir, bedeli ödenemez” ifadelerine yer verdi.
