AKP gerçeği ve Ergün Koç

AKP gerçeği ve Ergün Koç
Karacabey Belediye Başkanı Ergün Koç, 5 yıla yakın süren görevi sırasında, Cumhuriyet tarihinin en fazla soruşturma geçiren ismi oldu.
Koç, en fazla soruşturma geçiren Belediye Başkanı olması sıfatıyla belki de Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazandı.
Koç, bu durumda nasıl oldu da kulvar değiştirebildi?
Yüksel Baysal’ın 13 Ocak 2008 tarihli Meydan Gazetesi’ndeki köşe yazısında, kendisine AKP’den teklif geldiğini ancak, “Bana oy vermiş insanlara ihanet edemem”, diyerek geri çevirdiğini belirten Ergün Koç’un birkaç ay sonra “Soruşturmalardan bıktığını” ileri sürerek transfer olmasının en önemli nedeni; “Yargıdan kaçma” değil de nedir?
Bu durumda ortaya çıkan fotoğrafta; Danıştay’dan önceki gün ağır cezaya gönderilmeye başlanan 12 yolsuzluk dosyasından sıyrılma ve yeni soruşturmalar söz konusu olursa, “Suyun başında aklanma” hesabı açıkça görülmüyor mu?
Peki, böylesine şaibeli birini transfer edip aday göstermeyle AKP ne yapmaya çalışıyor?
Anlaşılan o ki; Karadağ “Çimentoculara”, Yeniköy sahilleri “Kumculara”, birinci sınıf tarım arazileri “Boya sanayicilerine” peşkeşlenecek!
Bursa’daki sanayi alanlarında yüzde 15 olan imar durumunun Karacabey Belediyesi’nde yüzde 75’e çıkarılmış olması, Ergün Koç’u her koşulda yeniden Belediye Başkanı yapmak isteyenlerin, iştahlarının iyice kabarmış olmasından kaynaklanmaktadır.
Koç yeniden Belediye Başkanı olursa, “Tarım ve Hayvancılığın başkenti” rüyaları başlamadan bitecek ve bir türlü doymak bilmeyen rantçıların önü iyice açılacaktır.
Buna; “Yolsuzlukların legalleştirilmesi” denilebilir.
Başka bir deyimle; “Ey halk! Siz ne isterseniz onu yapıyoruz! Bundan sonra daha büyük yolsuzluklar yapılacağından kimsenin kuşkusu olmasın! Buyrun, oylarınızı Ergün Koç’a verin! Belediye Başkan adayımız Ergün Koç’tur!” anlamı da çıkarılabilir.
Yolsuzluğu ve yoksulluğu ortadan kaldıracağını söyleyerek iktidara gelen AKP, saçı bitmedik yetimlerin haklarını böyle mi koruyacak?
Hadi canım sende!
Doğrusunu söylemek gerekirse şaşırmamak elde değil.
Seçmenin gözünün içine sokarcasına, “Ben yaparsam olur” dayatması yapılması, inanılır gibi değil.
Karacabey Belediyesi’nde 5 yıla yakın sürede; en fazla izin kullanan, en fazla şov yapan, en fazla halka yalan söyleyen, sivil toplum örgütleriyle en fazla kavga eden, Danıştay’dan yargılanması için ağır cezaya hakkında en fazla yolsuzluk dosyası gönderilen, paranın canbazı olduğunu söyleyip, Belediye’ye sürekli zarar ettiren, iki de bir istifa edeceğini açıklayıp, hiçbir zaman sözünü yerine getirmeyen, sık sık parti değiştirme arayışları içine giren Ergün Koç, sıra dışı uygulamalarıyla sürekli dudak uçuklatmıştır.
İlginç ilklere imza atan Ergün Koç’un, Mustafa Çorlu ve Rüveyde Aksoy’un ölümüne ortam hazırlamaktan yargılanması gerekirken, kapalı kapılar ardında yapılan “Gizli pazarlıklar” sonucu AKP’ye transfer edilmesi, çok düşündürücüdür.
Buna, “AKP’nin intiharı”dır da diyebiliriz.
AKP Ergün Koç’u transfer etmekle seçmeni çok hafife almış, hatta yok saymıştır.
Karacabey seçmeni, “Şaibeli aday dayatması”yla ot yerine konulmuştur. Nereye çekersen oraya götürülebilen konuma düşürülmüştür.
Seçmen, “Benim istediğim adaya oy vereceksiniz” demeye getirilerek hiç ciddiye alınmamıştır.
Hem de, AKP Karacabey tabanıyla, Cumartesi günü Bursa’da gerçekleştirilen “Temayül Yoklaması”nda yüzde 3 oy çıkmasına karşın, Ergün Koç dayatmayla aday yapılmıştır.
Adaylarda aranılan kriterlerin başında, “Hesap verebilir olması, şeffaf olması ve halkın istemesi gerektiğinin altını çizen AKP Milletvekili Ali Koyuncu ile İl Başkanı Sedat Yalçın bunları söyledikten sonra Ergün Koç’a kefil oluyorlar. Koç’un hesap verebilirliğini, şeffaflığını ve istenirliliğini öne çıkarıyorlar.
Doğru mu bunlar?
Yüzde yüz yanlış ve yalan söylüyorlar.
Açıklayalım: Karacabey Cumhuriyet Savcılığı’nın, Ergün Koç’la ilgili 2 yıldır sürdürdüğü yolsuzluk, usulsüzlük ve görevi kötüye kullanmaktan açtığı ağır cezalık 10’larca dosyanın hesabı verildi mi? Hayır!
Danıştay’dan gelmeye başlayan Ergün Koç’la ilgili ağır cezalık 10’larca dosyanın hesabını kim verecek?
Ergün Koç’la ilgili AK Parti meclis üyelerinin de imzalayıp İç İşleri Bakanlığı’na gönderilen 28.04.2005 tarihli dilekçeyle yolsuzluğun somutlaştırıldığı belgeyi Ali Koyuncu ile Sedat Yalçın, “Onur Belgesi” diye hatıra olarak mı saklayacak?
Ergün Koç, yine Meydan Gazetesi’ndeki Yüksel Baysal’ın köşe yazısında, “Karacabey’e her yıl 15 trilyonluk yatırım yaptım. Buna rağmen, Türkiye’nin borçsuz 3 Belediyesi’nden biriyiz. Kasamızda 3 trilyonumuz var” diyor.
Kuyruklu yalan bu kadar olur.
Her yıl 15 trilyondan 5 yılda 75 trilyon, 10 trilyon da İller Bankası’ndan gelenle 85 trilyonluk yatırım yaptığını söyleyen Ergün Koç’a soruyorum: Atatürk Kültür Parkı’na 3 trilyon, Pazaryeri’ne 2 trilyon, Parke taşlara 2 trilyon ve Yeniköy’e 1 trilyonluk yatırımın dışında nereye, nasıl bir yatırım yapıldı?
Bilen ya da anlayan biri varsa çıksın da söylesin, Karacabey’e 5 yılda 85 trilyonluk yatırım yapıldığını gören var mı? Lütfen gösterin de, biz de öğrenmiş olalım.
Yeter artık! Lütfen halk kandırılmasın.
“Belediye’nin borcu yokmuş, kasasında 3 trilyonu bulunuyormuş” masallarını bırakalım.
Kağıt üzerindeki parmak hesaplarıyla kime ne anlatılıyor?
Bilgisayarlar neden buharlaştı?
Belediye’nin 9 trilyon 800 milyar borcu olduğu söyleniyor. Bu nedenle Karacabey esnafının alacakları aylardır ödenemiyor!…
Belediye iflasa doğru gidiyor!
Ergün Koç=Her Gün Borç!
Gırtlağa kadar borç içindeki Belediye antin kuntinlerle borçsuz gibi gösterilirken, birilerinin, adaylarının şeffaf olmasına çok dikkat ettiklerini söylemesi komik olmuyor mu?
Bir de, istenilirlikten söz ediliyor.
Ergün Koç’un istenmediğini Karacabey AKP tabanı Cumartesi günü bir kez daha haykırdı.
Bursa’da yapılan “Temayül Yoklaması”nda, AK Parti’nin Karacabey yöneticileri, Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve mahalle temsilcilerinin yüzde 97’si “Erol Onur, Faruk Türe ve Osman Çatak” dedi. Ergün Koç’a 60 oydan ancak 3 oy çıktı.
Sonuç ortada.
Nerede kaldı istenilirlik?
AK Parti’nin aradığı kriterlerin 3’ü de yok Ergün Koç’ta.
Geriye ne kaldı?
Bir ihtimal daha var! O da rant mı desek!
AKP, Koç’u transfer etmekle bindiği dalı kesmiştir. AKP, Koç’un yandaşlarının kaşımasıyla da, Halit Türkkan gibi dürüst çalışkan birini akıl almayacak vefasızlık örneği sergileyerek ilçe başkanlığı görevinden atmayla kendi ipini çekmiştir.
29 Mart’ta hep birlikte göreceğiz!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.