Akıllı ol

 “Akıllı Ol…” sözü mafyatik örgütlerin son ihtarı haline gelmiştir. “Akıllı Ol…” ihtarı ile mafyanın isteğini yerine getirmeyenlerin önce ayağına kurşun sıkılır, daha sonra da yaşamına son verilir.

Türkiye son yıllarda ortaya attığı “komşularla sıfır sorun” politikasında sonuç olarak komşularıyla bin-bir sorunla karşı karşıya kalmıştır. Türkiye'nin on parmağının altında on pire vardır ve parmağını bile kıpırdatamaz durumdadır.

Bu kadar sıkışmış bir ülke dünyanın en tehlikeli mafyası ABD ile onun Orta-doğudaki yamağı PKK'nın tehditleri ile karşı karşıyadır.

Suriye konusunda tamamen köşeye sıkışan Türkiye dünya mafyasının “akıllı ol…” ihtarından sonra dünya  mafyasını zahmete bile sokmadan kendi ayağına kurşunu sıkmıştır.

Türkiye artık 30 yıldır savaş halinde olduğu PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde kurduğu devletçik ile komşu olmuştur.

Ülkemizin en önemli sınır kapılarından Ceylanpınar'ın karşısındaki Resulayn'da artık PKK bayrağı dalgalanmaktadır. Bu kapıdan Türkiye'ye girişlerde ister istemez artık PKK damgası olacak ve Türkiye Cumhuriyeti PKK devletçiğini fiilen tanımış olacaktır.

Bu büyük fiyaskoyu halktan gizlemeye çalışan AKP iktidarı pisliği halının altına süpürebilmek için Resulayn'ı ele geçirenleri PKK olarak değil PYD olarak sunmaktadır. Ne var ki Resulayn kapısında dalgalanan bayrak PKK bayrağıdır.

AKP'nin denetimindeki TRT bu rezaleti 3 gün halktan gizlemeyi başarmış, 3. gün haberi verirken yine PKK diyememiş en fazla “terör örgütü” diyebilmiştir.

İktidarın denetimindeki diğer basın organlarında da şaşkınlık devam etmektedir. Havalandığı söylenen Türk jetleri 3 gündür yere inememiş ve bir dünya rekoruna imza atmışlardır.

Bütün bunların baş sorumlusu Dışişleri Bakanı ise “her türlü tehdide anında cevap verilir” diye palavra sıkarak “boya badana işleriniz itina ile yapılır” cinsinden demeçler vermekle yetinmekte diğer taraftan bu duruma son verecek politikalara dönmek yerine Beşar Esad'ı tehdide devam etmektedir.

Oysa bu duruma son verecek olan Esad'ın bir an önce Suriye'nin bütününe egemen olmasıdır. Yapılacak iş Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı göstermektir.

AKP milletvekili Şamil Tayyar ise PKK kuvvetlerini Beşar Esad'ın bizim üstümüze saldığını söylemektedir. Oysa en başından beri ipten kazıktan kurtulmuş her türlü terör gurubu Türkiye tarafından Esad'a karşı desteklenmiş, maddi, lojistik, parasal destek yanında, eğitim için topraklarımız kullandırılmıştır. Yani PKK en başından beri Esad muhalifi çeteler içinde vardır. Sınırın denetiminin kimin kontrolünde olacağı konurunda El Nursa ile çatışmışlar ve Resulayn kapısında denetimi ellerine almışlardır.

Bu kapıda PKK yerine insan ciğeri ve kalbi yiyen El Nusra'nın egemenliğinin daha ehven olacağını düşünenler hayal kurmaktadırlar.

Kaldı ki Esad yönetimi kendisine bu kadar düşmanlık güden bir ülkeye karşı PKK militanlarını desteklerse söyleyecek bir sözümüz olabilir mi?

“Analar ağlamasın” diyerek yola çıkılan “açılım süreci” sonunda Türk Silahlı Kuvvetleri kışlalarının sınırına çekilmiş asayiş denetimi yüzü maskeli PKK güçlerine bırakılmıştır.

Sınırın denetimi de bayrağıyla birlikte PKK'dadır.

Biz kimseye mafyavari şekilde “akıllı ol…” demiyoruz. Sadece akılcı politikalar yürütmesini istiyoruz.

En azından sorumlu ve onurlu insanların sözlüğünde istifa kavramının olması gerektiğini düşünüyoruz…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.