Akıl tutulması mı yaşıyoruz?

Karacabey ve Mustafakemalpaşa'da yaşayanları yakından ilgilendiren 2050 hedefli “Bursa Çevre Düzeni Planı” yapılıyor.

Daha doğrusu, 1996 yılında Erdem Saker döneminde yürürlüğe giren 2020 hedefli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı yeniden şekillendiriliyor.

Nedenleri ortada. Sanayiciye rahat nefes aldırmayı birinci sıraya koyabiliriz.

İstanbul ve Kocaeli'de yer kalmaması nedeniyle Bursa'ya kaydırılan sanayileşmenin önünü açabilmek için Büyükşehir Belediye'si ile İl Özel İdaresi harekete geçti.

2012 sonuna kadar tüm ilçelerle birlikte Karacabey ve Mustafakemalpaşa Büyükşehir Belediye sınırları içinde olacak.

Başbakan açıkladı; ilçeleri il sınırları içine alınacak olan büyükşehir belediye sayısı 16 olacak. (İstanbul ve Kocaeli gibi)

Nüfusu 750 bini aşanlar 2014, 2 milyonu geçenler 2012 sonuna kadar büyükşehirlerin il sınırları içine alınacak.

Bu durumda Bursa ilk sırada yer alıyor.

Balıkesir, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Van, Hatay, Malatya ve Mardin'in ilçeleri 2014 yılına kadar il sınırları içine alınacakların kapsamında.

Öyle anlaşılıyor ki nüfusu 2 milyonu geçen Bursa ve ilçelerinde, yılsonuna kadar köklü bir değişim yaşanacak.

Yasa teklifi üç hafta önce TBMM alt komisyonundan geçti. Yürürlüğe girdi, girecek.

Hiç düşündünüz mü? Bu yasa yürürlüğe girdiğinde neler olacak?

Tüm ilçeler il sınırları içine girecek. Merkez ilçe tanımlaması bitecek. Beldeler kalkacak. Köyler mahalle konumuna düşecek. Köylerin tüzel kişiliğine ait taşınmazları belediyelere geçecek. İnşaat ruhsatlarını belediyeler verecek. Emlak vergisi, çöp vergisi, içme suyu parası gibi tüm vergileri belediyeler toplayacak. Köylünün oturup, kalkmasını belediyeler belirleyecek.

Kısaca köylü, şehirleşirken, ekonominin kamburu olarak nitelendirilen “Kayıt dışı” kontrol altına alınacak.

2008'de, 110 köyün Bursa'ya bağlanmasıyla başlayan süreç, yılsonunda yeni bir yaşam şekli getirecek.

Karacabey ve Mustafakemalpaşa'nın geleceği yeniden yazılırken kimler ne biliyor?

Kimler ne düşünüyor?

Yorumu okuyuculara bırakırken, bu konuda genç bir muhtar kardeşimden aldığım ve çok anlamlı bulduğum  mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Geleceğimiz planlanıyor, haberimiz yok!

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İl Özel İdaresi tarafından 5302 sayılı kanuna istinaden yeni Çevre Düzen Planı yapılıyor. Yeni planda Bursa'ya bir bütün olarak bakılıyor ve tüm ilçeleriyle birlikte düşünülerek hazırlanıyor.

Karacabey ve Mustafakemalpaşa için ne düşünülüyor biliyor musunuz?

Bu planda, deprem ve afet bölgeleri  kentsel dönüşümler, sanayi ve ticaret merkezleri,  tarım toprakları gibi her alanı kapsayan çalışmalarla kentin geleceği ele alınıyor.

Bunlar yapılırken, kamuoyu ve STK'nın görüşleri alınmıyor. Bilgi verilmiyor. Sessizlik hakim durumda.

Siyasi partilerin üst düzey yöneticilerinin bile konudan haberi yok. Bursa'nın geleceği nasıl şekillenecek? Tarım toprakları ne olacak? Vatandaş tüm bu soruların cevaplarını bilmek istiyor. Kentin planını yapanlar, çalışmaları neden saklıyor? Bu planlama içerisinde Karacabey ve Mustafakemalpaşa'da var. Karacabey ve Mustafakemalpaşa'nın 2050 yılına kadar olan dönüşümü planlanacak. Nerede nasıl  yaşanılacağı belirlenecek.

Karacabey ve Mustafakemalpaşalı bu planlamanın neresinde? Konuyu biliyor mu?

Bu sorunun cevabı çok açık. Karacabey ve Mustafakemalpaşa bu çalışmanın hiçbir yerinde yok. Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve siyasi partiler de konuyu pek bilmiyor.

Belediyeler biliyor mu? Biliyorsa gereken önemi veriyor mu? Karacabey ve Mustafakemalpaşa için talepleri var mı? Kamuoyunu bilgilendirmeyi düşünüyor mu? Sorular ivedilikle cevap bekliyor. Daha da önemlisi hazırlık aşamasında, yönetiminden sorumlu olanlar halkı temsil edebiliyor mu? Taleplerimiz kiminle nasıl dile getiriliyor?

Tüm ilçeleri Bursa Büyükşehir sınırları içinde düşünenlerin ifadesine göre bu işlem yılsonuna kadar tamamlanmış olacak.

Nüfusumuz hangi yılda ne olacak? Hangi bölge sanayi için ayrılacak? Hangi bölge tarım alanı kalacak? Yöneticilerimiz hangi değerlere sahip çıkacak? Hangi yatırımları koruyacak? Hangilerini yenileriyle değiştirecek? Büyükşehirlere dahil edildiğimizde köylerimiz bundan nasıl etkilenecek? Mülkiyetler belediyeye geçince  kırsaldaki planlama nasıl yapılacak?

Köylerin mevcut dokuları bozulmadan korunabilecek mi? Kanunla birlikte köylerimiz hangi yükümlülüklerle karşı karşıya kalacak? Bilen var mı?

Bu sorular ve daha yüzlercesi cevap bekliyor. Herkes bu konunun takipçisi olmalı. STK ve meslek odaları konuya kayıtsız kalmamalı.  En önemlisi bu konu en ince ayrıntılarıyla anlatılmalı. Görüşler sorulmalı, öneriler alınmalı.

Aksi halde halkın bilgisi alınmadan yapılan planların sonuçları başımızı çok ağrıtacaktır.”

Muhtar kardeşimin kaygılarını anlıyorum. Çok haklı. Duyarlılığı nedeniyle kendisini kutluyorum.

Peki Karacabey ile Mustafakemalpaşa'nın haritaları yeniden çizilirken, kuzuların sessizliğine ne demeli?

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.