Örgüden ayakkabı, kumaştan kaporta, ağdan bahçe

Başlığa bakıp da, “Hiç olur mu?” demeyiniz…
Geleceğin şehirlerini tasarlarken ve yaratırken sadece inşaat malzemesi kullanılacak mı zannediyordunuz? Seramik, ahşap, cam, beton, çelik, demir, pvc ve irili ufaklı her detay için ayrı malzeme.
Ya tekstil?
İnşaatta tekstilin ne işi var diyeceksiniz. Evet, ben de; “İnşaat biter, evimize geçeriz, dikeriz perdelerimizi, alır yayarız örtülerimizi, koltuklara kumaş seçer, halıları koltuklara uydurur, öyleydi böyleydi döşeriz evimizi. İnşaat aşamasında tekstilin ne işi var?” dedim…
Çok işi varmış…
Dinledik, öğrendik…
Nerede mi?
3T – Tekstil Teknoloji Transfer Merkezi’nin, “Dostlarla Birlikte” sloganıyla, BUTTİM Kongre Merkezi’nde yaptığı sunumlarda.
****
Dünyanın önemli teknoloji ve AR-GE yapılanmalarından bir tanesi olan ve teknoloji transferiyle eğitim hizmetleri sunan 3T, Türkiye ve Almanya arasında know-how değişimi, mesleki ve akademik eğitim desteği sağlama, yenilikçi teknik tekstil ürünleri ve ortak kalkınma projeleri geliştirilmesi amacıyla Bursa’ya kurduğu ofisinin açılışını bir dizi etkinlik sonrasında yaptı.
Aachen Belediye Başkanı Marcel Philipp ve 100’ü aşkın Alman iş dünyası temsilcisi ile birlikte Türkiye’den de çok sayıda konuğun katıldığı ve tüm gün süren etkinlikte Bursa iş dünyasından tanıdık simalar da vardı.

Neden Bursa?
3T Teknoloji Transfer Merkezi CEO’su Uwe Merklein “Neden Bursa?” diye başladı söze ve sonra kendi sorusunu kendisi yanıtladı; “Çünkü Bursa Sanayi’nin Başkenti”

Biliyoruz ki Bursa’da sanayi çok çeşitli. Tekstil, otomotiv ve enerji şirketleri mevcut. Türkiye’de uzun yıllardır projeler yapan 3T, yatırım olarak Türkiye’ye Bursa ile giriş yapıyor. Teknoloji transferinde üniversite-sanayi işbirliğinin etkisinin farkında. Üniversitelerle yaptıkları ortak çalışmalar ile öğrenci ve akademisyen değişim programları var. AB fonları ve TÜBİTAK tarafından destekleniyorlar. Bursa’ya kalıcı olmak amacı ile gelen 3T BUTTİM’deki ofisi satın almış.

Almanya’da bir Türk; Bayram Aslan…
RWTH Aachen Üniversitesi Tekstil Teknik Enstitüsü Türkiye Müdürü olan Bayram Aslan, Almanya’daki enstitüde 15’in üzerinde iyi eğitimli Türk akademisyenin çalıştığını söyledi. Sanayicinin ihtiyacı olan her türlü alanda çözümler üreten ekip tekstil başta olmak üzere birçok sektöre hizmet veriyor. Teknik ve medikal tekstil, kompozit ürünler gibi birçok alanda çalışmaları var.

‘Geleceğin Şehirleri’ nasıl olacak?
Önümüzdeki yıllarda şehirlerde yaşayanlar kırlarda yaşayanların iki katına çıkacağını söyleyen Prof. H.C. Dr. Thomas Gries bu yüzden en çok enerjiye ihtiyaç var diyor.
Daha iki gün önce yazdığım “
Üretmek için de enerji lâzım, tüketmek için de” yazımı hatırlıyorum.
Şehir insanının ihtiyaçları çeşit çeşit. Trafik, İletişim, Sağlık Hizmetleri ve Atık sorunu dağ gibi…
Bunca karmaşaya rağmen “Zorlukların olduğu yerde fırsatlar da var” diyor Dr.Gries.

Sonra da tekstil ile ilgili bizi şaşırtmaya başlıyor.
“Tekstil sadece giyim mi?”derken projeksiyonda görüntüler dönmeye başlıyor.
Tekstil sert olabilir.
Tekstil esnek olabilir.
Tekstil yangına karşı dayanıklı olabilir.
Tekstil suya dirençli olabilir.
Tekstil ağ sağlayabilir.
Tekstil kapalı yapılar ile ağır yük taşıyabilir.
Sunum sırasında Uludağ Üniversitesi hocalarından bir soru geliyor; “Depreme dayanıklılıkla ilgili ürün geliştirebilir mi?”
Cevap; “Evet. Yeni binalar yapılırken de, eski binaların güçlendirilmesinde de tekstil kullanılabilir.”

Lastik pabuçlu adam
16 yıldır Adidas’ta çeşitli pozisyonlarda çalışan Liverpoollu Tim Lukas hedef ve hedefe gidilen yoldaki yolculuktan ve bu yolculuğu hızlandırmaktan söz etti hızlı hızlı. Sahneye gelir gelmez ayağındaki ayakkabılarının beyaz sünger tabanlarına dikkat çekerek kaşla göz arasında firmasının ilk reklamını yaptı.

Enerjik konuşması sırasında firmasının dünyayı nasıl gözlemlediğini ve yol haritasını buna göre nasıl belirlediğini anlattı. “Adidas Future Team olarak sporu, yaptığımız her şeyin odağına yerleştirmiş bir markayız.” dedi.
Değişim içindeki dünyaya ayak uydurmak için bir gecede ürün hazırlayacak hale gelmeyi hedefliyorlarmış. Speed Factory ile kendi tasarladığınız bir modeli tasarladıktan 24 saat sonra elinize alabilecekmişsiniz.
Sadece atçılık ve jokey ürünleri yokmuş Adidas’ta. Onların dışında ürün yelpazeleri çok büyükmüş. Her yıl 250 milyon ayakkabı çift ayakkabı üretiyorlarmış ve her model 21 farklı numarada üretiliyormuş.

Her renkte üretilmiş olduğu kadar, her parçası farklı renklerde üretilmiş ürünler de varmış.
Milyonlarca üretilmiş ayakkabının yine aynı sayıda tüketilmesi gerekiyor tabii değil mi?
Sunumlar arasında verilen kahve molasında, “Peki ya kim tüketecek bu kadar ayakkabıyı, her ay bir ayakkabı mı alacağız yoksa?” diyorum Tim Lukas’a; pazarlamada hedef aldıkları ülkelerin doğunun da doğusunda olduğunu söylüyor…

Almanya’nın Alman Türkleri
Almanya’daki ikinci nesil Türklerden Atilla Vuran insan davranışları ve etkileri üzerine epey etkili bir sunum yaptı bizlere. Pek çok aforizma ve pek çok örneklemelerle yaptığı tespitler hem yerindeydi, hem de eğlenceliydi.
“Alınganlık, lider olamama özelliğinden kaynaklanıyor” diyordu mesela.
“Neyi nasıl yapman gerektiğini söylersin ama içselleştirmek ve özümsemek başka. Hazır değilsen olmaz. O yüzden davranışı değil düşünceni değiştir” diyordu.
“Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek aptallıktır” diyordu.
“Para ahlâk bozar, para iyilik yapar”,
“Düşüncelerimiz kaderimizdir”,
“Statüye odaklıyız”,
“Güven iyidir. Kontrol etmek iyidir. Kontrol edilen kontrol edildiğini fark ederse, o iyi değildir”,
“Güven hız demektir. Güven duymak hız kazandırır.” diyordu.

3T Bursa ayağı
3T Bursa Temsilcisi Ecem Zaimoğlu da yaptığı konuşmada; “Bursa’da kalıcı olmak için varız. Tekstil ve sanayi için gerekli olan AR-GE çözümlerimiz ile sanayiciler için doğru çözümler üreteceğimize inanıyoruz. Akademi sanayinin yapı taşıdır. 3T akademi ve pazar arasındaki köprüyü güçlendirmek, pazara sadece hizmet eden değil yön veren olmak için kuruldu” dedi.

Ve 3T hakkında kısa bilgi:
3T Tekstil Teknoloji; Sanayi içine tekstil makineleri geliştirme ve tekstil teknolojisi araştırma sonuçlarının transferi, Menkul ürünleri araştırma prototiplerin gelişimi, Sanayi doğrudan prototip, Gelişim ve tekstil makineleri ile bileşenleri inşaatı, Malzeme ve özellikle menkul ürün geliştirme, Yenilikçi tekstil yapıları, Test yöntemleri ve ölçme teknolojileri geliştirme, Süreç analizi, Ticari analiz ve Fizibilite çalışmaları açısından danışmanlık gibi pek çok alanda çözümler sunuyor…
****
Görüldüğü gibi daha çok üretimin hedeflendiği pazarda; “Daha hızlı, daha çok ve daha kaliteli nasıl üretirim?”in peşinde artık iş dünyası.
AR-GE bölümleri sürekli daha ileriye, hep daha ileriye diyerek proje üzerine proje üretmekte..
Rakiplerini geçip bir adım öne çıkmak ve pazardan pay kapmak tüm hedefleri.
Hedefsiz bir yolculuğun ya hiçbir yere ya da herhangi bir yere gittiğinin inancıyla kendilerine hep daha büyük hedefler koymaktalar.
Teknoloji marifetiyle iyice küçülen dünyada tüm dünya bir pazar halini almış durumda.
Herkes kendi tezgâhını kuruyor, herkes kendi malını satmaya çalışıyor.
Burada öne çıkan, doğru ve düzgün iş yaparak çalışanından ürettiğine, ürettiğinden tüketicisine ve en çok da çevreye saygılı olan oluyor…

cananekncylmz@gmail.com

cananekncylmz@gmail.com'

Canan Ekinci Yılmaz

1 Nisan 1963 Karacabey doğumlu. Karacabey Lisesi mezunu. 5 Ekim 2010 itibariyle yazar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.